1. [2:161] | inne-lleẕîne keferû vemâtû vehüm küffârun ülâike `aleyhim la`netü-llâhi velmelâiketi vennâsi ecme`în. | إن الذين كفروا وماتوا وهم كفار أولئك عليهم لعنة الله والملائكة والناس أجمعين إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَمَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ اللّهِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Ama âyetlerimizi inkar etmiş ve kâfir olarak can vermiş olanlara gelince, işte Allah'ın laneti, meleklerin laneti ve insanların laneti hep onların üzerine olsun. |
Y. Ali | Those who reject Faith, and die rejecting,- on them is Allah's curse, and the curse of angels, and of all mankind;
|
Words | | |
2. [3:87] | ülâike cezâühüm enne `aleyhim la`nete-llâhi velmelâiketi vennâsi ecme`în. | أولئك جزاؤهم أن عليهم لعنة الله والملائكة والناس أجمعين أُوْلَـئِكَ جَزَآؤُهُمْ أَنَّ عَلَيْهِمْ لَعْنَةَ اللّهِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir. |
Y. Ali | Of such the reward is that on them (rests) the curse of Allah, of His angels, and of all mankind;-
|
Words | | |
3. [6:149] | ḳul felillâhi-lḥuccetü-lbâligah. felev şâe lehedâküm ecme`în. | قل فلله الحجة البالغة فلو شاء لهداكم أجمعين قُلْ فَلِلّهِ الْحُجَّةُ الْبَالِغَةُ فَلَوْ شَاءَ لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | De ki: "En kesin ve üstün delil, Allah'ındır. Allah isteseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi." |
Y. Ali | Say: "With Allah is the argument that reaches home: if it had been His will, He could indeed have guided you all."
|
Words | | |
4. [7:18] | ḳâle-ḫruc minhâ meẕ'ûmem medḥûrâ. lemen tebi`ake minhüm leemleenne cehenneme minküm ecme`în. | قال اخرج منها مذءوما مدحورا لمن تبعك منهم لأملأن جهنم منكم أجمعين قَالَ اخْرُجْ مِنْهَا مَذْؤُومًا مَّدْحُورًا لَّمَن تَبِعَكَ مِنْهُمْ لَأَمْلأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | (Allah) buyurdu: "Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki, onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım." |
Y. Ali | (Allah) said: "Get out from this, disgraced and expelled. If any of them follow thee,- Hell will I fill with you all.
|
Words | | |
5. [7:124] | leüḳaṭṭi`anne eydiyeküm veercüleküm min ḫilâfin ŝümme leüṣallibenneküm ecme`în. | لأقطعن أيديكم وأرجلكم من خلاف ثم لأصلبنكم أجمعين لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُم مِّنْ خِلاَفٍ ثُمَّ لَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | "Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, sonra da bilin ki, sizi astıracağım." |
Y. Ali | "Be sure I will cut off your hands and your feet on apposite sides, and I will cause you all to die on the cross."
|
Words | | |
6. [11:119] | illâ mer raḥime rabbük. veliẕâlike ḫaleḳahüm. vetemmet kelimetü rabbike leemleenne cehenneme mine-lcinneti vennâsi ecme`în. | إلا من رحم ربك ولذلك خلقهم وتمت كلمة ربك لأملأن جهنم من الجنة والناس أجمعين إِلاَّ مَن رَّحِمَ رَبُّكَ وَلِذَلِكَ خَلَقَهُمْ وَتَمَّتْ كَلِمَةُ رَبِّكَ لَأََمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Ancak Rabbinin rahmetle yarlığadığı kimseler başka. Onun içindir ki, onları yarattı. Ve Rabbinin "Andolsun ki cehennemi cinlerden ve insanlardan tamamen dolduracağım" sözü böylece tamam oldu. |
Y. Ali | Except those on whom thy Lord hath bestowed His Mercy: and for this did He create them: and the Word of thy Lord shall be fulfilled: "I will fill Hell with jinns and men all together."
|
Words | | |
7. [12:93] | iẕhebû biḳamîṣî hâẕâ feelḳûhü `alâ vechi ebî ye'ti beṣîrâ. ve'tûnî biehliküm ecme`în. | اذهبوا بقميصي هذا فألقوه على وجه أبي يأت بصيرا وأتوني بأهلكم أجمعين اذْهَبُواْ بِقَمِيصِي هَـذَا فَأَلْقُوهُ عَلَى وَجْهِ أَبِي يَأْتِ بَصِيرًا وَأْتُونِي بِأَهْلِكُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Alın şu gömleğimi götürün de babamın yüzüne sürün, gözü açılır. Ve bütün ailenizle toplanıp bana gelin." |
Y. Ali | "Go with this my shirt, and cast it over the face of my father: he will come to see (clearly). Then come ye (here) to me together with all your family."
|
Words | | |
8. [15:39] | ḳâle rabbi bimâ agveytenî leüzeyyinenne lehüm fi-l'arḍi veleugviyennehüm ecme`în. | قال رب بما أغويتني لأزينن لهم في الأرض ولأغوينهم أجمعين قَالَ رَبِّ بِمَآ أَغْوَيْتَنِي لَأُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَلَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | İblis şöyle dedi: "Rabbim! Beni saptırdığın için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!" |
Y. Ali | (Iblis) said: "O my Lord! because Thou hast put me in the wrong, I will make (wrong) fair-seeming to them on the earth, and I will put them all in the wrong,-
|
Words | | |
9. [15:43] | veinne cehenneme lemev`idühüm ecme`în. | وإن جهنم لموعدهم أجمعين وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | "Şüphesiz ki onların hepsine vaad edilen yer cehennemdir." |
Y. Ali | And verily, Hell is the promised abode for them all!
|
Words | | |
10. [15:59] | illâ âle lûṭ. innâ lemüneccûhüm ecme`în. | إلا آل لوط إنا لمنجوهم أجمعين إِلاَّ آلَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Ancak Lût ailesi müstesnâdır. Biz, onların hepsini muhakkak kurtaracağız. |
Y. Ali | "Excepting the adherents of Lut: them we are certainly (charged) to save (from harm),- All -
|
Words | | |
11. [15:92] | feverabbike lenes'elennehüm ecme`în. | فوربك لنسألنهم أجمعين فَوَرَبِّكَ لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِيْنَ |
---|
Elmalılı | Rabbin hakkı için biz, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı hesaba çekeceğiz. |
Y. Ali | Therefore, by the Lord, We will, of a surety, call them to account,
|
Words | | |
12. [16:9] | ve`ale-llâhi ḳaṣdü-ssebîli veminhâ câir. velev şâe lehedâküm ecme`în. | وعلى الله قصد السبيل ومنها جائر ولو شاء لهداكم أجمعين وَعَلَى اللّهِ قَصْدُ السَّبِيلِ وَمِنْهَا جَآئِرٌ وَلَوْ شَاءَ لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Onun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi. |
Y. Ali | And unto Allah leads straight the Way, but there are ways that turn aside: if Allah had willed, He could have guided all of you.
|
Words | | |
13. [21:77] | veneṣarnâhü mine-lḳavmi-lleẕîne keẕẕebû biâyâtinâ. innehüm kânû ḳavme sev'in feagraḳnâhüm ecme`în. | ونصرناه من القوم الذين كذبوا بآياتنا إنهم كانوا قوم سوء فأغرقناهم أجمعين وَنَصَرْنَاهُ مِنَ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Âyetlerimizi yalanlayan kavminden onun öcünü aldık. Şüphesiz onlar kötü bir kavimdiler. Biz de hepsini (suda) boğduk. |
Y. Ali | We helped him against people who rejected Our Signs: truly they were a people given to Evil: so We drowned them (in the Flood) all together.
|
Words | | |
14. [26:49] | ḳâle âmentüm lehû ḳable en âẕene leküm. innehû lekebîrukümü-lleẕî `allemekümü-ssiḥr. felesevfe ta`lemûn. leüḳaṭṭi`anne eydiyeküm veercüleküm min ḫilâfiv veleüṣallibenneküm ecme`în. | قال آمنتم له قبل أن آذن لكم إنه لكبيركم الذي علمكم السحر فلسوف تعلمون لأقطعن أيديكم وأرجلكم من خلاف ولأصلبنكم أجمعين قَالَ آمَنتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَسَوْفَ تَعْلَمُونَ لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُم مِّنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Firavun (kızgınlık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! Anlaşıldı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama ke stireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!" |
Y. Ali | Said (Pharaoh): "Believe ye in Him before I give you permission? surely he is your leader, who has taught you sorcery! but soon shall ye know! Be sure I will cut off your hands and your feet on opposite sides, and I will cause you all to die on the cross!"
|
Words | | |
15. [26:65] | veenceynâ mûsâ vemem me`ahû ecme`în. | وأنجينا موسى ومن معه أجمعين وَأَنجَيْنَا مُوسَى وَمَن مَّعَهُ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Musa ve beraberindekilerin hepsini kurtardık, |
Y. Ali | We delivered Moses and all who were with him;
|
Words | | |
16. [26:170] | fenecceynâhü veehlehû ecme`în. | فنجيناه وأهله أجمعين فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Biz de onu ve ailesinin tamamını kurtardık, |
Y. Ali | So We delivered him and his family,- all
|
Words | | |
17. [27:51] | fenżur keyfe kâne `âḳibetü mekrihim ennâ demmernâhüm veḳavmehüm ecme`în. | فانظر كيف كان عاقبة مكرهم أنا دمرناهم وقومهم أجمعين فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ مَكْرِهِمْ أَنَّا دَمَّرْنَاهُمْ وَقَوْمَهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | İşte bak! Tuzaklarının akibeti nice oldu: Onları da, kavimlerini de toptan helak ettik. |
Y. Ali | Then see what was the end of their plot!- this, that We destroyed them and their people, all (of them).
|
Words | | |
18. [32:13] | velev şi'nâ leâteynâ külle nefsin hüdâhâ velâkin ḥaḳḳa-lḳavlü minnî leemleenne cehenneme mine-lcinneti vennâsi ecme`în. | ولو شئنا لآتينا كل نفس هداها ولكن حق القول مني لأملأن جهنم من الجنة والناس أجمعين وَلَوْ شِئْنَا لَآتَيْنَا كُلَّ نَفْسٍ هُدَاهَا وَلَكِنْ حَقَّ الْقَوْلُ مِنِّي لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Eğer biz dilemiş olsaydık her nefse hidâyetini verirdik. Fakat benden: "Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracağım." sözü hak olmuştur. |
Y. Ali | If We had so willed, We could certainly have brought every soul its true guidance: but the Word from Me will come true, "I will fill Hell with Jinns and men all together."
|
Words | | |
19. [37:134] | iẕ necceynâhü veehlehû ecme`în. | إذ نجيناه وأهله أجمعين إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Hani biz onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık. |
Y. Ali | Behold, We delivered him and his adherents, all
|
Words | | |
20. [38:82] | ḳâle febi`izzetike leugviyennehüm ecme`în. | قال فبعزتك لأغوينهم أجمعين قَالَ فَبِعِزَّتِكَ لَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | İblis: "Öyle ise izzet ve şerefine yemin ederim ki, ben onların hepsini mutlaka aldatır, saptırırım." |
Y. Ali | (Iblis) said: "Then, by Thy power, I will put them all in the wrong,-
|
Words | | |
21. [38:85] | leemleenne cehenneme minke vemimmen tebi`ake minhüm ecme`în. | لأملأن جهنم منك وممن تبعك منهم أجمعين لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنكَ وَمِمَّن تَبِعَكَ مِنْهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | "Andolsun ki, cehennemi mutlaka senden ve onların sana uyanlarından, topunuzdan tıka basa dolduracağım." |
Y. Ali | "That I will certainly fill Hell with thee and those that follow thee,- every one."
|
Words | | |
22. [43:55] | felemmâ âsefûne-nteḳamnâ minhüm feagraḳnâhüm ecme`în. | فلما آسفونا انتقمنا منهم فأغرقناهم أجمعين فَلَمَّا آسَفُونَا انتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Nihayet bizi gazaplandırdıkları zaman onlardan intikam aldık. Hepsini suda boğduk. |
Y. Ali | When at length they provoked Us, We exacted retribution from them, and We drowned them all.
|
Words | | |
23. [44:40] | inne yevme-lfaṣli mîḳâtühüm ecme`în. | إن يوم الفصل ميقاتهم أجمعين إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ مِيقَاتُهُمْ أَجْمَعِينَ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz ki hakkı batıldan ayırd etme günü onların hepsinin bir araya toplanacağı gündür. |
Y. Ali | Verily the Day of sorting out is the time appointed for all of them,-
|
Words | | |