Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 Surah :  74 - MüddessirGörüntülenen ayetler : 1 ... 30 | 56 - Sure no: 74
1.
[74:1]
yâ eyyühe-lmüddeŝŝir.يا أيها المدثر
يَا أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُ
Elmalılı Ey örtüsüne bürünen (Peygamber)!
Y. AliO thou wrapped up (in the mantle)!
 Words|يا - O| أيها - O you| المدثر - who covers himself!|
2.
[74:2]
ḳum feenẕir.قم فأنذر
قُمْ فَأَنذِرْ
Elmalılı Kalk artık uyar.
Y. AliArise and deliver thy warning!
 Words|قم - Stand up| فأنذر - and warn,|
3.
[74:3]
verabbeke fekebbir.وربك فكبر
وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ
Elmalılı Sadece Rabbini yücelt.
Y. AliAnd thy Lord do thou magnify!
 Words|وربك - And your Lord| فكبر - magnify,|
4.
[74:4]
veŝiyâbeke feṭahhir.وثيابك فطهر
وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ
Elmalılı Elbiseni temizle.
Y. AliAnd thy garments keep free from stain!
 Words|وثيابك - And your clothing| فطهر - purify,|
5.
[74:5]
verrucze fehcür.والرجز فاهجر
وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْ
Elmalılı Pislikten sakın.
Y. AliAnd all abomination shun!
 Words|والرجز - And uncleanliness| فاهجر - avoid,|
6.
[74:6]
velâ temnün testekŝir.ولا تمنن تستكثر
وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ
Elmalılı Yaptığını çok görerek başa kakma.
Y. AliNor expect, in giving, any increase (for thyself)!
 Words|ولا - And (do) not| تمنن - confer favor| تستكثر - (to) acquire more,|
7.
[74:7]
velirabbike faṣbir.ولربك فاصبر
وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ
Elmalılı Rabbin için sabret.
Y. AliBut, for thy Lord's (Cause), be patient and constant!
 Words|ولربك - And for your Lord| فاصبر - be patient.|
8.
[74:8]
feiẕâ nüḳira fi-nnâḳûr.فإذا نقر في الناقور
فَإِذَا نُقِرَ فِي النَّاقُورِ
Elmalılı O sûra üflendiği zaman,
Y. AliFinally, when the Trumpet is sounded,
 Words|فإذا - Then when| نقر - is blown| في - in| الناقور - the trumpet,|
9.
[74:9]
feẕâlike yevmeiẕiy yevmün `asîr.فذلك يومئذ يوم عسير
فَذَلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ
Elmalılı İşte o gün pek zorlu bir gündür.
Y. AliThat will be- that Day - a Day of Distress,-
 Words|فذلك - That| يومئذ - Day,| يوم - (will be) a Day| عسير - difficult,|
10.
[74:10]
`ale-lkâfirîne gayru yesîr.على الكافرين غير يسير
عَلَى الْكَافِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ
Elmalılı Kâfirler için hiç kolay değildir.
Y. AliFar from easy for those without Faith.
 Words|على - For| الكافرين - the disbelievers -| غير - not| يسير - easy.|
11.
[74:11]
ẕernî vemen ḫalaḳtü veḥîdâ.ذرني ومن خلقت وحيدا
ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا
Elmalılı Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak.
Y. AliLeave Me alone, (to deal) with the (creature) whom I created (bare and) alone!-
 Words|ذرني - Leave Me| ومن - and whom| خلقت - I created| وحيدا - alone,|
12.
[74:12]
vece`altü lehû mâlem memdûdâ.وجعلت له مالا ممدودا
وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَّمْدُودًا
Elmalılı Hem ona bol servet verdim.
Y. AliTo whom I granted resources in abundance,
 Words|وجعلت - And I granted| له - to him| مالا - wealth| ممدودا - extensive,|
13.
[74:13]
vebenîne şühûdâ.وبنين شهودا
وَبَنِينَ شُهُودًا
Elmalılı Hem göz önünde oğullar verdim.
Y. AliAnd sons to be by his side!-
 Words|وبنين - And children| شهودا - present,|
14.
[74:14]
vemehhettü lehû temhîdâ.ومهدت له تمهيدا
وَمَهَّدتُّ لَهُ تَمْهِيدًا
Elmalılı Hem ona büyük imkânlar sağladım.
Y. AliTo whom I made (life) smooth and comfortable!
 Words|ومهدت - And I spread| له - for him,| تمهيدا - ease.|
15.
[74:15]
ŝümme yaṭme`u en ezîd.ثم يطمع أن أزيد
ثُمَّ يَطْمَعُ أَنْ أَزِيدَ
Elmalılı Sonra da şiddetle arzu eder ki daha da artırayım.
Y. AliYet is he greedy-that I should add (yet more);-
 Words|ثم - Then| يطمع - he desires| أن - that| أزيد - I (should) add more.|
16.
[74:16]
kellâ. innehû kâne liâyâtinâ `anîdâ.كلا إنه كان لآياتنا عنيدا
كَلَّا إِنَّهُ كَانَ لِآيَاتِنَا عَنِيدًا
Elmalılı Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
Y. AliBy no means! For to Our Signs he has been refractory!
 Words|كلا - By no means!| إنه - Indeed, he| كان - has been| لآياتنا - to Our Verses| عنيدا - stubborn.|
17.
[74:17]
seürhiḳuhû ṣa`ûdâ.سأرهقه صعودا
سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا
Elmalılı Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
Y. AliSoon will I visit him with a mount of calamities!
 Words|سأرهقه - Soon I will cover Him| صعودا - (with) a laborious punishment.|
18.
[74:18]
innehû fekkera veḳaddera.إنه فكر وقدر
إِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَ
Elmalılı Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti.
Y. AliFor he thought and he plotted;-
 Words|إنه - Indeed, he| فكر - thought| وقدر - and plotted.|
19.
[74:19]
feḳutile keyfe ḳaddera.فقتل كيف قدر
فَقُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ
Elmalılı Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti.
Y. AliAnd woe to him! How he plotted!-
 Words|فقتل - So may he be destroyed,| كيف - how| قدر - he plotted!|
20.
[74:20]
ŝümme ḳutile keyfe ḳaddera.ثم قتل كيف قدر
ثُمَّ قُتِلَ كَيْفَ قَدَّرَ
Elmalılı Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti.
Y. AliYea, Woe to him; How he plotted!-
 Words|ثم - Then| قتل - may he be destroyed,| كيف - how| قدر - he plotted!|
21.
[74:21]
ŝümme neżara.ثم نظر
ثُمَّ نَظَرَ
Elmalılı Sonra baktı.
Y. AliThen he looked round;
 Words|ثم - Then| نظر - he looked;|
22.
[74:22]
ŝümme `abese vebesera.ثم عبس وبسر
ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ
Elmalılı Sonra kaşını çattı, surat astı.
Y. AliThen he frowned and he scowled;
 Words|ثم - Then| عبس - he frowned| وبسر - and scowled;|
23.
[74:23]
ŝümme edbera vestekbera.ثم أدبر واستكبر
ثُمَّ أَدْبَرَ وَاسْتَكْبَرَ
Elmalılı Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı.
Y. AliThen he turned back and was haughty;
 Words|ثم - Then| أدبر - he turned back| واستكبر - and was proud,|
24.
[74:24]
feḳâle in hâẕâ illâ siḥruy yü'ŝer.فقال إن هذا إلا سحر يؤثر
فَقَالَ إِنْ هَذَا إِلَّا سِحْرٌ يُؤْثَرُ
Elmalılı "Bu, dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir."
Y. AliThen said he: "This is nothing but magic, derived from of old;
 Words|فقال - Then he said,| إن - "Not| هذا - (is) this| إلا - but| سحر - magic| يؤثر - imitated.|
25.
[74:25]
in hâẕâ illâ ḳavlü-lbeşer.إن هذا إلا قول البشر
إِنْ هَذَا إِلَّا قَوْلُ الْبَشَرِ
Elmalılı "Bu, sadece bir insan sözüdür."
Y. Ali"This is nothing but the word of a mortal!"
 Words|إن - Not| هذا - (is) this| إلا - but| قول - (the) word| البشر - (of) a human being."|
26.
[74:26]
seuṣlîhi seḳara.سأصليه سقر
سَأُصْلِيهِ سَقَرَ
Elmalılı Ben onu Sekar'a (cehenneme) sokacağım.
Y. AliSoon will I cast him into Hell-Fire!
 Words|سأصليه - Soon I will drive him| سقر - (into) Hell.|
27.
[74:27]
vemâ edrâke mâ seḳar.وما أدراك ما سقر
وَمَا أَدْرَاكَ مَا سَقَرُ
Elmalılı Bilir misin sen, nedir o sekar?
Y. AliAnd what will explain to thee what Hell-Fire is?
 Words|وما - And what| أدراك - can make you know| ما - what| سقر - (is) Hell?|
28.
[74:28]
lâ tübḳî velâ teẕer.لا تبقي ولا تذر
لَا تُبْقِي وَلَا تَذَرُ
Elmalılı Ne geriye bir şey kor, ne bırakır.
Y. AliNaught doth it permit to endure, and naught doth it leave alone!-
 Words|لا - Not| تبقي - it lets remain| ولا - and not| تذر - it leaves,|
29.
[74:29]
levvâḥatül lilbeşer.لواحة للبشر
لَوَّاحَةٌ لِّلْبَشَرِ
Elmalılı Durmadan derileri kavurur.
Y. AliDarkening and changing the colour of man!
 Words|لواحة - Scorching| للبشر - the human (skin).|
30.
[74:30]
`aleyhâ tis`ate `aşer.عليها تسعة عشر
عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ
Elmalılı Üzerinde ondokuz (melek) vardır.
Y. AliOver it are Nineteen.
 Words|عليها - Over it| تسعة - (are) nine-| عشر - -teen.|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17