1. [59:11] | elem tera ile-lleẕîne nâfeḳû yeḳûlûne liiḫvânihimü-lleẕîne keferû min ehli-lkitâbi lein uḫrictüm lenaḫrucenne me`aküm velâ nüṭî`u fîküm eḥaden ebedev vein ḳûtiltüm lenenṣuranneküm. vellâhü yeşhedü innehüm lekâẕibûn. | ألم تر إلى الذين نافقوا يقولون لإخوانهم الذين كفروا من أهل الكتاب لئن أخرجتم لنخرجن معكم ولا نطيع فيكم أحدا أبدا وإن قوتلتم لننصرنكم والله يشهد إنهم لكاذبون أَلَمْ تَر إِلَى الَّذِينَ نَافَقُوا يَقُولُونَ لِإِخْوَانِهِمُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَئِنْ أُخْرِجْتُمْ لَنَخْرُجَنَّ مَعَكُمْ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمْ أَحَدًا أَبَدًا وَإِن قُوتِلْتُمْ لَنَنصُرَنَّكُمْ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ |
---|
Elmalılı | Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder. |
Y. Ali | Hast thou not observed the Hypocrites say to their misbelieving brethren among the People of the Book? - "If ye are expelled, we too will go out with you, and we will never hearken to any one in your affair; and if ye are attacked (in fight) we will help you". But Allah is witness that they are indeed liars.
|
Words | | |
2. [64:5] | elem ye'tiküm nebeü-lleẕîne keferû min ḳabl. feẕâḳû vebâle emrihim velehüm `aẕâbün elîm. | ألم يأتكم نبأ الذين كفروا من قبل فذاقوا وبال أمرهم ولهم عذاب أليم أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُاْ الَّذِينَ كَفَرُوا مِن قَبْلُ فَذَاقُوا وَبَالَ أَمْرِهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ |
---|
Elmalılı | Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) işlerinin vebalini tattılar ve onlar için acı bir azap vardır. |
Y. Ali | Has not the story reached you, of those who rejected Faith aforetime? So they tasted the evil result of their conduct; and they had a grievous Penalty.
|
Words | | |
3. [67:8] | tekâdü temeyyezü mine-lgayż. küllemâ ülḳiye fîhâ fevcün seelehüm ḫazenetühâ elem ye'tiküm neẕîr. | تكاد تميز من الغيظ كلما ألقي فيها فوج سألهم خزنتها ألم يأتكم نذير تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ |
---|
Elmalılı | Az daha öfkeden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: "Size korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi?" diye sorarlar. |
Y. Ali | Almost bursting with fury: Every time a Group is cast therein, its Keepers will ask, "Did no Warner come to you?"
|
Words | | |
4. [68:28] | ḳâle evseṭuhüm elem eḳul leküm levlâ tüsebbiḥûn. | قال أوسطهم ألم أقل لكم لولا تسبحون قَالَ أَوْسَطُهُمْ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ لَوْلَا تُسَبِّحُونَ |
---|
Elmalılı | İçlerinde en makul olanı şöyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?" |
Y. Ali | Said one of them, more just (than the rest): "Did I not say to you, 'Why not glorify (Allah)?'"
|
Words | | |
5. [71:15] | elem terav keyfe ḫaleḳa-llâhü seb`a semâvâtin ṭibâḳâ. | ألم تروا كيف خلق الله سبع سماوات طباقا أَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللَّهُ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ طِبَاقًا |
---|
Elmalılı | "Görmediniz mi Allah yedi göğü uygun tabakalar halinde nasıl yaratmış?" |
Y. Ali | "'See ye not how Allah has created the seven heavens one above another,
|
Words | | |
6. [75:37] | elem yekü nuṭfetem mim meniyyiy yümnâ. | ألم يك نطفة من مني يمنى أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى |
---|
Elmalılı | O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi? |
Y. Ali | Was he not a drop of sperm emitted (in lowly form)?
|
Words | | |
7. [77:16] | elem nühliki-l'evvelîn. | ألم نهلك الأولين أَلَمْ نُهْلِكِ الْأَوَّلِينَ |
---|
Elmalılı | Biz, öncekileri helak etmedik mi? |
Y. Ali | Did We not destroy the men of old (for their evil)?
|
Words | | |
8. [77:20] | elem naḫlukküm mim mâim mehîn. | ألم نخلقكم من ماء مهين أَلَمْ نَخْلُقكُّم مِّن مَّاءٍ مَّهِينٍ |
---|
Elmalılı | Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı? |
Y. Ali | Have We not created you from a fluid (held) despicable?-
|
Words | | |
9. [77:25] | elem nec`ali-l'arḍa kifâtâ. | ألم نجعل الأرض كفاتا أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ كِفَاتًا |
---|
Elmalılı | Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı? |
Y. Ali | Have We not made the earth (as a place) to draw together.
|
Words | | |
10. [78:6] | elem nec`ali-l'arḍa mihâdâ. | ألم نجعل الأرض مهادا أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ مِهَادًا |
---|
Elmalılı | Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı? |
Y. Ali | Have We not made the earth as a wide expanse,
|
Words | | |
11. [89:6] | elem tera keyfe fe`ale rabbüke bi`âd. | ألم تر كيف فعل ربك بعاد أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ |
---|
Elmalılı | Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine? |
Y. Ali | Seest thou not how thy Lord dealt with the 'Ad (people),-
|
Words | | |
12. [90:8] | elem nec`al lehû `ayneyn. | ألم نجعل له عينين أَلَمْ نَجْعَل لَّهُ عَيْنَيْنِ |
---|
Elmalılı | Biz ona iki göz vermedik mi? |
Y. Ali | Have We not made for him a pair of eyes?-
|
Words | | |
13. [93:6] | elem yecidke yetîmen feâvâ. | ألم يجدك يتيما فآوى أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآوَى |
---|
Elmalılı | O seni yetim bulup da barındırmadı mı? |
Y. Ali | Did He not find thee an orphan and give thee shelter (and care)?
|
Words | | |
14. [94:1] | elem neşraḥ leke ṣadrak. | ألم نشرح لك صدرك أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ |
---|
Elmalılı | Biz senin için (mutluluğun) göğsünü açmadık mı? |
Y. Ali | Have We not expanded thee thy breast?-
|
Words | | |
15. [96:14] | elem ya`lem bienne-llâhe yerâ. | ألم يعلم بأن الله يرى أَلَمْ يَعْلَمْ بِأَنَّ اللَّهَ يَرَى |
---|
Elmalılı | O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu? |
Y. Ali | Knoweth he not that Allah doth see?
|
Words | | |
16. [105:1] | elem tera keyfe fe`ale rabbüke biaṣḥâbi-lfîl. | ألم تر كيف فعل ربك بأصحاب الفيل أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ |
---|
Elmalılı | Görmedin mi Rabb'in fil sahiplerine ne yaptı? |
Y. Ali | Seest thou not how thy Lord dealt with the Companions of the Elephant?
|
Words | | |
17. [105:2] | elem yec`al keydehüm fî taḍlîl. | ألم يجعل كيدهم في تضليل أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ |
---|
Elmalılı | Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? |
Y. Ali | Did He not make their treacherous plan go astray?
|
Words | | |