Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 121 151 181 211 241 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 211 ... 240 | 257 - Kök: كذب
1.
[57:19]
velleẕîne âmenû billâhi verusülihî ülâike hümu-ṣṣiddîḳûn. veşşühedâü `inde rabbihim. lehüm ecruhüm venûruhüm. velleẕîne keferû vekeẕẕebû biâyâtinâ ülâike aṣḥâbü-lceḥîm.والذين آمنوا بالله ورسله أولئك هم الصديقون والشهداء عند ربهم لهم أجرهم ونورهم والذين كفروا وكذبوا بآياتنا أولئك أصحاب الجحيم
وَالَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرُسُلِهِ أُوْلَئِكَ هُمُ الصِّدِّيقُونَ وَالشُّهَدَاءُ عِندَ رَبِّهِمْ لَهُمْ أَجْرُهُمْ وَنُورُهُمْ وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَحِيمِ
Elmalılı Allah'a ve peygamberine iman edenler var ya, işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır. İnkar edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.
Y. AliAnd those who believe in Allah and His messengers- they are the Sincere (lovers of Truth), and the witnesses (who testify), in the eyes of their Lord: They shall have their Reward and their Light. But those who reject Allah and deny Our Signs,- they are the Companions of Hell-Fire.
 Words|
2.
[58:14]
elem tera ile-lleẕîne tevellev ḳavmen gaḍibe-llâhü `aleyhim. mâ hüm minküm velâ minhüm veyaḥlifûne `ale-lkeẕibi vehüm ya`lemûn.ألم تر إلى الذين تولوا قوما غضب الله عليهم ما هم منكم ولا منهم ويحلفون على الكذب وهم يعلمون
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ تَوَلَّوْا قَوْمًا غَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِم مَّا هُم مِّنكُمْ وَلَا مِنْهُمْ وَيَحْلِفُونَ عَلَى الْكَذِبِ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Elmalılı Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.
Y. AliTurnest thou not thy attention to those who turn (in friendship) to such as have the Wrath of Allah upon them? They are neither of you nor of them, and they swear to falsehood knowingly.
 Words|
3.
[58:18]
yevme yeb`aŝühümü-llâhü cemî`an feyaḥlifûne lehû kemâ yaḥlifûne leküm veyaḥsebûne ennehüm `alâ şey'. elâ innehüm hümü-lkâẕibûn.يوم يبعثهم الله جميعا فيحلفون له كما يحلفون لكم ويحسبون أنهم على شيء ألا إنهم هم الكاذبون
يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيَحْلِفُونَ لَهُ كَمَا يَحْلِفُونَ لَكُمْ وَيَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ عَلَى شَيْءٍ أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْكَاذِبُونَ
Elmalılı Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün, dünyada size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını, sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.
Y. AliOne day will Allah raise them all up (for Judgment): then will they swear to Him as they swear to you: And they think that they have something (to stand upon). No, indeed! they are but liars!
 Words|
4.
[59:11]
elem tera ile-lleẕîne nâfeḳû yeḳûlûne liiḫvânihimü-lleẕîne keferû min ehli-lkitâbi lein uḫrictüm lenaḫrucenne me`aküm velâ nüṭî`u fîküm eḥaden ebedev vein ḳûtiltüm lenenṣuranneküm. vellâhü yeşhedü innehüm lekâẕibûn.ألم تر إلى الذين نافقوا يقولون لإخوانهم الذين كفروا من أهل الكتاب لئن أخرجتم لنخرجن معكم ولا نطيع فيكم أحدا أبدا وإن قوتلتم لننصرنكم والله يشهد إنهم لكاذبون
أَلَمْ تَر إِلَى الَّذِينَ نَافَقُوا يَقُولُونَ لِإِخْوَانِهِمُ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَئِنْ أُخْرِجْتُمْ لَنَخْرُجَنَّ مَعَكُمْ وَلَا نُطِيعُ فِيكُمْ أَحَدًا أَبَدًا وَإِن قُوتِلْتُمْ لَنَنصُرَنَّكُمْ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
Elmalılı Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden dostlarına "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Y. AliHast thou not observed the Hypocrites say to their misbelieving brethren among the People of the Book? - "If ye are expelled, we too will go out with you, and we will never hearken to any one in your affair; and if ye are attacked (in fight) we will help you". But Allah is witness that they are indeed liars.
 Words|
5.
[61:7]
vemen ażlemü mimmeni-fterâ `ale-llâhi-lkeẕibe vehüve yüd`â ile-l'islâm. vellâhü lâ yehdi-lḳavme-żżâlimîn.ومن أظلم ممن افترى على الله الكذب وهو يدعى إلى الإسلام والله لا يهدي القوم الظالمين
وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ وَهُوَ يُدْعَى إِلَى الْإِسْلَامِ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
Elmalılı İslâm'a davet olunduğu halde Allah üzerine yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.
Y. AliWho doth greater wrong than one who invents falsehood against Allah, even as he is being invited to Islam? And Allah guides not those who do wrong.
 Words|
6.
[62:5]
meŝelü-lleẕîne ḥummilü-ttevrâte ŝümme lem yaḥmilûhâ kemeŝeli-lḥimâri yaḥmilü esfârâ. bi'se meŝelü-lḳavmi-lleẕîne keẕẕebû biâyâti-llâh. vellâhü lâ yehdi-lḳavme-żżâlimîn.مثل الذين حملوا التوراة ثم لم يحملوها كمثل الحمار يحمل أسفارا بئس مثل القوم الذين كذبوا بآيات الله والله لا يهدي القوم الظالمين
مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
Elmalılı Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.
Y. AliThe similitude of those who were charged with the (obligations of the) Mosaic Law, but who subsequently failed in those (obligations), is that of a donkey which carries huge tomes (but understands them not). Evil is the similitude of people who falsify the Signs of Allah: and Allah guides not people who do wrong.
 Words|
7.
[63:1]
iẕâ câeke-lmünâfiḳûne ḳâlû neşhedü inneke lerasûlü-llâh. vellâhü ya`lemü inneke lerasûlüh. vellâhü yeşhedü inne-lmünâfiḳîne lekâẕibûn.إذا جاءك المنافقون قالوا نشهد إنك لرسول الله والله يعلم إنك لرسوله والله يشهد إن المنافقين لكاذبون
إِذَا جَاءَكَ الْمُنَافِقُونَ قَالُوا نَشْهَدُ إِنَّكَ لَرَسُولُ اللَّهِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ إِنَّكَ لَرَسُولُهُ وَاللَّهُ يَشْهَدُ إِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَكَاذِبُونَ
Elmalılı Münafıklar sana geldikleri vakit: "Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın elçisisin." derler. Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir ve Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder.
Y. AliWhen the Hypocrites come to thee, they say, "We bear witness that thou art indeed the Messenger of Allah." Yea, Allah knoweth that thou art indeed His Messenger, and Allah beareth witness that the Hypocrites are indeed liars.
 Words|
8.
[64:10]
velleẕîne keferû vekeẕẕebû biâyâtinâ ülâike aṣḥâbü-nnâri ḫâlidîne fîhâ. vebi'se-lmeṣîr.والذين كفروا وكذبوا بآياتنا أولئك أصحاب النار خالدين فيها وبئس المصير
وَالَّذِينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ خَالِدِينَ فِيهَا وَبِئْسَ الْمَصِيرُ
Elmalılı İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!
Y. AliBut those who reject Faith and treat Our Signs as falsehoods, they will be Companions of the Fire, to dwell therein for aye: and evil is that Goal.
 Words|
9.
[67:9]
ḳâlû belâ ḳad câenâ neẕîrun fekeẕẕebnâ veḳulnâ mâ nezzele-llâhü min şey'. in entüm illâ fî ḍalâlin kebîr.قالوا بلى قد جاءنا نذير فكذبنا وقلنا ما نزل الله من شيء إن أنتم إلا في ضلال كبير
قَالُوا بَلَى قَدْ جَاءَنَا نَذِيرٌ فَكَذَّبْنَا وَقُلْنَا مَا نَزَّلَ اللَّهُ مِن شَيْءٍ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ كَبِيرٍ
Elmalılı Derler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz." dedik.
Y. AliThey will say: "Yes indeed; a Warner did come to us, but we rejected him and said, 'Allah never sent down any (Message): ye are nothing but an egregious delusion!'"
 Words|
10.
[67:18]
veleḳad keẕẕebe-lleẕîne min ḳablihim fekeyfe kâne nekîr.ولقد كذب الذين من قبلهم فكيف كان نكير
وَلَقَدْ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَكَيْفَ كَانَ نَكِيرِ
Elmalılı Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Ama beni inkâr nasıl oldu?
Y. AliBut indeed men before them rejected (My warning): then how (terrible) was My rejection (of them)?
 Words|
11.
[68:8]
felâ tüṭi`i-lmükeẕẕibîn.فلا تطع المكذبين
فَلَا تُطِعِ الْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O halde, yalanlayıcılara itaat etme.
Y. AliSo hearken not to those who deny (the Truth).
 Words|
12.
[68:44]
feẕernî vemey yükeẕẕibü bihâẕe-lḥadîŝ. senestedricühüm min ḥayŝü lâ ya`lemûn.فذرني ومن يكذب بهذا الحديث سنستدرجهم من حيث لا يعلمون
فَذَرْنِي وَمَن يُكَذِّبُ بِهَذَا الْحَدِيثِ سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ
Elmalılı Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.
Y. AliThen leave Me alone with such as reject this Message: by degrees shall We punish them from directions they perceive not.
 Words|
13.
[69:4]
keẕẕebet ŝemûdü ve`âdüm bilḳâri`ah.كذبت ثمود وعاد بالقارعة
كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ
Elmalılı Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.
Y. AliThe Thamud and the 'Ad People (branded) as false the Stunning Calamity!
 Words|
14.
[69:49]
veinnâ lena`lemü enne minküm mükeẕẕibîn.وإنا لنعلم أن منكم مكذبين
وَإِنَّا لَنَعْلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ
Elmalılı Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.
Y. AliAnd We certainly know that there are amongst you those that reject (it).
 Words|
15.
[72:5]
veennâ żanennâ el len teḳûle-l'insü velcinnü `ale-llâhi keẕibâ.وأنا ظننا أن لن تقول الإنس والجن على الله كذبا
وَأَنَّا ظَنَنَّا أَن لَّن تَقُولَ الْإِنسُ وَالْجِنُّ عَلَى اللَّهِ كَذِبًا
Elmalılı Doğrusu biz insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.
Y. Ali'But we do think that no man or spirit should say aught that untrue against Allah.
 Words|
16.
[73:11]
veẕernî velmükeẕẕibîne üli-nna`meti vemehhilhüm ḳalîlâ.وذرني والمكذبين أولي النعمة ومهلهم قليلا
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
Elmalılı O yalanlayıcı zevk ve refah sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.
Y. AliAnd leave Me (alone to deal with) those in possession of the good things of life, who (yet) deny the Truth; and bear with them for a little while.
 Words|
17.
[74:46]
vekünnâ nükeẕẕibü biyevmi-ddîn.وكنا نكذب بيوم الدين
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ
Elmalılı "Ceza gününü yalanlardık."
Y. Ali"And we used to deny the Day of Judgment,
 Words|
18.
[75:32]
velâkin keẕẕebe vetevellâ.ولكن كذب وتولى
وَلَكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى
Elmalılı Fakat yalanladı ve döndü.
Y. AliBut on the contrary, he rejected Truth and turned away!
 Words|
19.
[77:15]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
20.
[77:19]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vah haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
21.
[77:24]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day! to the Rejecters of Truth!
 Words|
22.
[77:28]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
23.
[77:29]
inṭaliḳû ilâ mâ küntüm bihî tükeẕẕibûn.انطلقوا إلى ما كنتم به تكذبون
انطَلِقُوا إِلَى مَا كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
Elmalılı (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
Y. Ali(It will be said:) "Depart ye to that which ye used to reject as false!
 Words|
24.
[77:34]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
25.
[77:37]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
26.
[77:40]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
27.
[77:45]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
28.
[77:47]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı O gün yalanlayanların vay haline!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
29.
[77:49]
veylüy yevmeiẕil lilmükeẕẕibîn.ويل يومئذ للمكذبين
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
Elmalılı Vay haline o gün yalanlayanların!
Y. AliAh woe, that Day, to the Rejecters of Truth!
 Words|
30.
[78:28]
vekeẕẕebû biâyâtinâ kiẕẕâbâ.وكذبوا بآياتنا كذابا
وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كِذَّابًا
Elmalılı Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.
Y. AliBut they (impudently) treated Our Signs as false.
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17