1. [69:49] | veinnâ lena`lemü enne minküm mükeẕẕibîn. | وإنا لنعلم أن منكم مكذبين وَإِنَّا لَنَعْلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ |
---|
Elmalılı | Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var. |
Y. Ali | And We certainly know that there are amongst you those that reject (it).
|
Words | | وإنا - And indeed, We| لنعلم - surely know| أن - that| منكم - among you| مكذبين - (are) deniers.| |
Pickthal | And lo! We know that some among you will deny (it). |
Arberry | but We know that some of you will cry lies. |
Shakir | And most surely We know that some of you are rejecters. |
Free Minds | And We know that some of you are deniers. |
Qaribullah | We know that there are some among you who will belie. |
Asad | And, behold, well do We know that among you are such as will give the lie to it: |
Diyanet Vakfı | İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz. |
Diyanet | İçinizde yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz. |
Edip Yüksel | İçinizden yalanlayanlar olduğunu iyi biliyoruz. |
Suat Yıldırım | Elbette sizden bazılarının Peygamberi “yalancı” saydığını biliriz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve biz, içinizden onu yalanlayanların bulunduğunu kesinlikle biliyoruz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şüphe yok ki biz, elbette biliriz, sizden, yalanlayanlar vardır. |
Ali Bulaç | Elbette Biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz. |
Süleyman Ateş | Biz, içinizde yalanlayanlar bulunduğunu elbette biliyoruz. |
Önceki [69:48]< >[69:50] Sonraki |