1. [67:9] | ḳâlû belâ ḳad câenâ neẕîrun fekeẕẕebnâ veḳulnâ mâ nezzele-llâhü min şey'. in entüm illâ fî ḍalâlin kebîr. | قالوا بلى قد جاءنا نذير فكذبنا وقلنا ما نزل الله من شيء إن أنتم إلا في ضلال كبير قَالُوا بَلَى قَدْ جَاءَنَا نَذِيرٌ فَكَذَّبْنَا وَقُلْنَا مَا نَزَّلَ اللَّهُ مِن شَيْءٍ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ كَبِيرٍ |
---|
Elmalılı | Derler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz." dedik. | Y. Ali | They will say: "Yes indeed; a Warner did come to us, but we rejected him and said, 'Allah never sent down any (Message): ye are nothing but an egregious delusion!'"
| Words | | قالوا - They will say| بلى - "Yes,| قد - indeed| جاءنا - came to us| نذير - a warner,| فكذبنا - but we denied| وقلنا - and we said,| ما - "Not| نزل - has sent down| الله - Allah| من - any| شيء - thing.| إن - Not| أنتم - you (are)| إلا - but| في - in| ضلال - error| كبير - great."| | Pickthal | They say: Yea, verily, a warner came unto us; but we denied and said: Allah hath naught revealed; ye are in naught but a great error. | Arberry | They say, 'Yes indeed, a warner came to us; but we cried lies, saying, "God has not sent down anything; you are only in great error. | Shakir | They shall say: Yea! indeed there came to us a warner, but we rejected (him) and said: Allah has not revealed anything, you are only in a great error. | Free Minds | They said: "Yes indeed; a warner did come to us, but we disbelieved and said: God did not reveal anything, you are being led astray." | Qaribullah | 'Yes, indeed' they will reply, 'but we belied the Warner (Messenger) saying: 'Allah has not sent down anything, you are but in great error! ' | Asad | They will reply: "Yea, a warner did indeed come unto us, but we gave him the lie and said, 'Never has God sent down anything [by way of revelation]! You [self-styled warners] are but lost in a great delusion!'" | Diyanet Vakfı | Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik. | Diyanet | Onlar: "Evet; doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz demiştik" derler. | Edip Yüksel | Onlar da dediler ki, "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve, 'ALLAH hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,' dedik." | Suat Yıldırım | Onlar şöyle cevap verirler: “Evet, bizi uyaran oldu, ama biz onu yalancı saydık ve Rahman hiçbir vahiy indirmedi, siz besbelli bir sapıklık içindesiniz.” dedik. | Yaşar Nuri Öztürk | Derler ki: "Gelmedi olur mu? Bize uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık. Ve: 'Allah bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz, başka değil!' şeklinde konuştuk." | Abdulbaki Gölpınarlı | Evet derler, andolsun ki geldi bize korkutucu da yalanladık onu ve Allah dedik, hiçbir şeyi indirmemiştir; siz ancak, pek büyük bir sapıklığa düşmüşsünüz. | Ali Bulaç | Onlar: "Evet" derler. "Bize gerçekten bir uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık ve: “Allah hiçbir şey indirmedi, siz yalnızca büyük bir sapmışlık içindesiniz, dedik." | Süleyman Ateş | Dediler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve: 'Allah hiçbirşey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz' dedik." | Önceki [67:8]< >[67:10] Sonraki |
|