1. [18:48] | ve`uriḍû `alâ rabbike ṣaffâ. leḳad ci'tümûnâ kemâ ḫalaḳnâküm evvele merrah. bel za`amtüm ellen nec`ale leküm mev`idâ. | وعرضوا على ربك صفا لقد جئتمونا كما خلقناكم أول مرة بل زعمتم ألن نجعل لكم موعدا وَعُرِضُوا عَلَى رَبِّكَ صَفًّا لَّقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ بَلْ زَعَمْتُمْ أَلَّن نَّجْعَلَ لَكُم مَّوْعِدًا |
---|
Elmalılı | Onlar, saf halinde Rabbine arz edilmişlerdir. Allah, onlara şöyle diyecektir: "Şüphesiz sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Fakat, size kıyamet için yaptığımız vaadi yerine getirmeyeceğimizi sanmıştınız, değil mi? |
Y. Ali | And they will be marshalled before thy Lord in ranks, (with the announcement), "Now have ye come to Us (bare) as We created you first: aye, ye thought We shall not fulfil the appointment made to you to meet (Us)!":
|
Words | | |
2. [20:64] | feecmi`û keydeküm ŝümme-'tû ṣaffâ. veḳad efleḥa-lyevme meni-sta`lâ. | فأجمعوا كيدكم ثم ائتوا صفا وقد أفلح اليوم من استعلى فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَى |
---|
Elmalılı | "Onun için bütün tuzaklarınızı bir araya getirin, sonra hep bir sıra halinde gelin. Bugün üstün gelen muhakkak zafer kazanmıştır." |
Y. Ali | "Therefore concert your plan, and then assemble in (serried) ranks: He wins (all along) today who gains the upper hand."
|
Words | | |
3. [37:1] | veṣṣâffâti ṣaffâ. | والصافات صفا وَالصَّافَّاتِ صَفًّا |
---|
Elmalılı | Andolsun o saf bağlayıp duranlara. |
Y. Ali | By those who range themselves in ranks,
|
Words | | |
4. [61:4] | inne-llâhe yüḥibbü-lleẕîne yüḳâtilûne fî sebîlihî ṣaffen keennehüm bünyânüm merṣûṣ. | إن الله يحب الذين يقاتلون في سبيله صفا كأنهم بنيان مرصوص إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِهِ صَفًّا كَأَنَّهُم بُنيَانٌ مَّرْصُوصٌ |
---|
Elmalılı | Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever. |
Y. Ali | Truly Allah loves those who fight in His Cause in battle array, as if they were a solid cemented structure.
|
Words | | |
5. [78:38] | yevme yeḳûmü-rrûḥu velmelâiketü ṣaffâ. lâ yetekellemûne illâ men eẕine lehü-rraḥmânü veḳâle ṣavâbâ. | يوم يقوم الروح والملائكة صفا لا يتكلمون إلا من أذن له الرحمن وقال صوابا يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرحْمَنُ وَقَالَ صَوَابًا |
---|
Elmalılı | O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler. |
Y. Ali | The Day that the Spirit and the angels will stand forth in ranks, none shall speak except any who is permitted by (Allah) Most Gracious, and He will say what is right.
|
Words | | |
6. [89:22] | vecâe rabbüke velmelekü ṣaffen ṣaffâ. | وجاء ربك والملك صفا صفا وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا |
---|
Elmalılı | Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman, |
Y. Ali | And thy Lord cometh, and His angels, rank upon rank,
|
Words | | |