Kelime

Kelime<not selected>
Kökمني
Konum[:]
NoTkrKelime
1 3 تمنى
2 2 تمنوا
3 2 أماني
4 2 تمنون
5 2 فتمنوا
6 1 بأمانيكم
7 1 الأماني
8 1 أمنيته
9 1 ويمنيهم
10 1 أمانيهم
11 1 يتمنونه
12 1 ولأمنينهم
13 1 تتمنوا
14 1 يمنى
15 1 يتمنوه
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 1 ... 18 | 18 - Kök: مني
1.
[2:78]
veminhüm ümmiyyûne lâ ya`lemûne-lkitâbe illâ emâniyye vein hüm illâ yeżunnûn.ومنهم أميون لا يعلمون الكتاب إلا أماني وإن هم إلا يظنون
وَمِنْهُمْ أُمِّـيُّونَ لاَ يَعْلَمُونَ الْكِتَابَ إِلاَّ أَمَانِيَّ وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَظُنُّونَ
Elmalılı Bunların bir de ümmî (okuma yazması olmayan) kısmı vardır, kitabı bilmezler, ancak birtakım kuruntu yığınına, boş saplantılara kapılır ve zan içinde dolaşır dururlar.
Y. AliAnd there are among them illiterates, who know not the Book, but (see therein their own) desires, and they do nothing but conjecture.
 Words|
2.
[2:94]
ḳul in kânet lekümü-ddâru-l'âḫiratü `inde-llâhi ḫâliṣatem min dûni-nnâsi fetemennevu-lmevte in küntüm ṣâdiḳîn.قل إن كانت لكم الدار الآخرة عند الله خالصة من دون الناس فتمنوا الموت إن كنتم صادقين
قُلْ إِنْ كَانَتْ لَكُمُ الدَّارُ الْآخِرَةُ عِنْدَ اللّهِ خَالِصَةً مِّنْ دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُاْ الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Elmalılı De ki; Allah yanında ahiret yurdu (cennet) başkalarının değil de yalnızca sizin ise, eğer iddianızda da sadık iseniz haydi hemen ölümü temenni ediniz, ölmeyi cana minnet biliniz.
Y. AliSay: "If the last Home, with Allah, be for you specially, and not for anyone else, then seek ye for death, if ye are sincere."
 Words|
3.
[2:95]
veley yetemennevhü ebedem bimâ ḳaddemet eydîhim. vellâhü `alîmüm biżżâlimîn.ولن يتمنوه أبدا بما قدمت أيديهم والله عليم بالظالمين
وَلَنْ يَّتَمَنَّوْهُ أَبَدًا بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمينَ
Elmalılı Fakat elleriyle işledikleri yüzünden onu hiçbir zaman temenni edemiyecekler. Allah o zâlimleri bilir.
Y. AliBut they will never seek for death, on account of the (sins) which their hands have sent on before them. and Allah is well-acquainted with the wrong-doers.
 Words|
4.
[2:111]
veḳâlû ley yedḫule-lcennete illâ men kâne hûden ev neṣârâ. tilke emâniyyühüm. ḳul hâtû bürhâneküm in küntüm ṣâdiḳîn.وقالوا لن يدخل الجنة إلا من كان هودا أو نصارى تلك أمانيهم قل هاتوا برهانكم إن كنتم صادقين
وَقَالُواْ لَن يَدْخُلَ الْجَنَّةَ إِلاَّ مَن كَانَ هُوداً أَوْ نَصَارَى تِلْكَ أَمَانِيُّهُمْ قُلْ هَاتُواْ بُرْهَانَكُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Elmalılı Bir de "yahudi ve hıristiyanlardan başkası asla cennete giremeyecek" dediler. Bu onların kendi kuruntularıdır. Sen de onlara de ki; "Eğer doğru iseniz, haydi bakalım getirin delilinizi."
Y. AliAnd they say: "None shall enter Paradise unless he be a Jew or a Christian." Those are their (vain) desires. Say: "Produce your proof if ye are truthful."
 Words|
5.
[3:143]
veleḳad küntüm temennevne-lmevte min ḳabli en telḳavh. feḳad raeytümûhü veentüm tenżurûn.ولقد كنتم تمنون الموت من قبل أن تلقوه فقد رأيتموه وأنتم تنظرون
وَلَقَدْ كُنتُمْ تَمَنَّوْنَ الْمَوْتَ مِن قَبْلِ أَن تَلْقَوْهُ فَقَدْ رَأَيْتُمُوهُ وَأَنتُمْ تَنظُرُونَ
Elmalılı Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
Y. AliYe did indeed wish for death before ye met him: Now ye have seen him with your own eyes, (And ye flinch!)
 Words|
6.
[4:32]
velâ tetemennev mâ feḍḍale-llâhü bihî ba`ḍaküm `alâ ba`ḍ. lirricâli neṣîbüm mimme-ktesebû velinnisâi neṣîbüm mimme-ktesebn. ves'elü-llâhe min faḍlih. inne-llâhe kâne bikülli şey'in `alîmâ.ولا تتمنوا ما فضل الله به بعضكم على بعض للرجال نصيب مما اكتسبوا وللنساء نصيب مما اكتسبن واسألوا الله من فضله إن الله كان بكل شيء عليما
وَلاَ تَتَمَنَّوْاْ مَا فَضَّلَ اللّهُ بِهِ بَعْضَكُمْ عَلَى بَعْضٍ لِّلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبُواْ وَلِلنِّسَاءِ نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبْنَ وَاسْأَلُواْ اللّهَ مِن فَضْلِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Elmalılı Bir de Allah'ın bazınıza, diğerinden fazla verdiği şeyleri temenni etmeyin. Erkeklere hak ettiklerinden bir pay vardır. Kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır. İsteklerinizi Allah'ın fazlından ve kereminden isteyin. Gerçekten Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Y. AliAnd in no wise covet those things in which Allah Hath bestowed His gifts More freely on some of you than on others: To men is allotted what they earn, and to women what they earn: But ask Allah of His bounty. For Allah hath full knowledge of all things.
 Words|
7.
[4:119]
veleüḍillennehüm veleümenniyennehüm veleâmürannehüm feleyübettikünne âẕâne-l'en`âmi veleâmürannehüm feleyügayyirunne ḫalḳa-llâh. vemey yetteḫiẕi-şşeyṭâne veliyyem min dûni-llâhi feḳad ḫasira ḫusrânem mübînâ.ولأضلنهم ولأمنينهم ولآمرنهم فليبتكن آذان الأنعام ولآمرنهم فليغيرن خلق الله ومن يتخذ الشيطان وليا من دون الله فقد خسر خسرانا مبينا
وَلَأُضِلَّنَّهُمْ وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ آذَانَ الْأَنْعَامِ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللّهِ وَمَن يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِّن دُونِ اللّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُّبِينًا
Elmalılı Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım, ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler" dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur.
Y. Ali"I will mislead them, and I will create in them false desires; I will order them to slit the ears of cattle, and to deface the (fair) nature created by Allah." Whoever, forsaking Allah, takes satan for a friend, hath of a surety suffered a loss that is manifest.
 Words|
8.
[4:120]
ye`idühüm veyümennîhim. vemâ ye`idühümü-şşeyṭânü illâ gurûrâ.يعدهم ويمنيهم وما يعدهم الشيطان إلا غرورا
يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورًا
Elmalılı Şeytan onlara vaad eder ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir.
Y. AliSatan makes them promises, and creates in them false desires; but satan's promises are nothing but deception.
 Words|
9.
[4:123]
leyse biemâniyyiküm velâ emâniyyi ehli-lkitâb. mey ya`mel sûey yücze bihî velâ yecid lehû min dûni-llâhi veliyyev velâ neṣîrâ.ليس بأمانيكم ولا أماني أهل الكتاب من يعمل سوءا يجز به ولا يجد له من دون الله وليا ولا نصيرا
لَّيْسَ بِأَمَانِيِّكُمْ وَلاَ أَمَانِيِّ أَهْلِ الْكِتَابِ مَن يَعْمَلْ سُوءًا يُجْزَ بِهِ وَلاَ يَجِدْ لَهُ مِن دُونِ اللّهِ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا
Elmalılı (İş), ne sizin kuruntunuza, ne de kitap ehlinin kuruntusuna göredir. Kötülük yapan, o yüzden cezalandırılır. O, kendisine Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilir.
Y. AliNot your desires, nor those of the People of the Book (can prevail): whoever works evil, will be requited accordingly. Nor will he find, besides Allah, any protector or helper.
 Words|
10.
[22:52]
vemâ erselnâ min ḳablike mir rasûliv velâ nebiyyin illâ iẕâ temennâ elḳa-şşeyṭânü fî ümniyyetih. feyenseḫu-llâhü mâ yülḳi-şşeyṭânü ŝümme yuḥkimü-llâhü âyâtih. vellâhü `alîmün ḥakîm.وما أرسلنا من قبلك من رسول ولا نبي إلا إذا تمنى ألقى الشيطان في أمنيته فينسخ الله ما يلقي الشيطان ثم يحكم الله آياته والله عليم حكيم
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّا إِذَا تَمَنَّى أَلْقَى الشَّيْطَانُ فِي أُمْنِيَّتِهِ فَيَنسَخُ اللَّهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللَّهُ آيَاتِهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Elmalılı (Ey Muhammed!) Biz senden önce hiçbir elçi ve hiçbir peygamber göndermedik ki o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna şüpheler karıştırmasın. Bunun üzerine Allah şeytanın karıştırdığı şüpheyi giderir. Sonra da Allah, âyetlerini tahkim eder (güçlendirir). Allah Alîm'dir (herşeyi bilir), Hakîmdir (Hikmet sahibidir)
Y. AliNever did We send a messenger or a prophet before thee, but, when he framed a desire, Satan threw some (vanity) into his desire: but Allah will cancel anything (vain) that Satan throws in, and Allah will confirm (and establish) His Signs: for Allah is full of Knowledge and Wisdom:
 Words|
11.
[28:82]
veaṣbeḥa-lleẕîne temennev mekânehû bil'emsi yeḳûlûne veykeenne-llâhe yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü min `ibâdihî veyaḳdir. levlâ em menne-llâhü `aleynâ leḫasefe binâ. veykeennehû lâ yüfliḥu-lkâfirûn.وأصبح الذين تمنوا مكانه بالأمس يقولون ويكأن الله يبسط الرزق لمن يشاء من عباده ويقدر لولا أن من الله علينا لخسف بنا ويكأنه لا يفلح الكافرون
وَأَصْبَحَ الَّذِينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْأَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَأَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَوْلَا أَن مَّنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَا وَيْكَأَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ
Elmalılı Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler de: "Demek ki Allah kullarından dilediğine rızkı çok da, az da verir. Şayet Allah bize lütufta bulunmuş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkârcılar iflah olmazmış" demeye başladılar.
Y. AliAnd those who had envied his position the day before began to say on the morrow: "Ah! it is indeed Allah Who enlarges the provision or restricts it, to any of His servants He pleases! had it not been that Allah was gracious to us, He could have caused the earth to swallow us up! Ah! those who reject Allah will assuredly never prosper."
 Words|
12.
[53:24]
em lil'insâni mâ temennâ.أم للإنسان ما تمنى
أَمْ لِلْإِنسَانِ مَا تَمَنَّى
Elmalılı Yoksa her arzu ettiği şey, insanın kendisinin mi (olacak) dir?
Y. AliNay, shall man have (just) anything he hankers after?
 Words|
13.
[53:46]
min nuṭfetin iẕâ tümnâ.من نطفة إذا تمنى
مِن نُّطْفَةٍ إِذَا تُمْنَى
Elmalılı Atıldığı zaman bir nutfeden.
Y. AliFrom a seed when lodged (in its place);
 Words|
14.
[56:58]
eferaeytüm mâ tümnûn.أفرأيتم ما تمنون
أَفَرَأَيْتُم مَّا تُمْنُونَ
Elmalılı Attığınız meniyi gördünüz mü?
Y. AliDo ye then see?- The (human Seed) that ye throw out,-
 Words|
15.
[57:14]
yünâdûnehüm elem neküm me`aküm. ḳâlû belâ velâkinneküm fetentüm enfüseküm veterabbaṣtüm vertebtüm vegarratkümü-l'emâniyyü ḥattâ câe emru-llâhi vegarraküm billâhi-lgarûr.ينادونهم ألم نكن معكم قالوا بلى ولكنكم فتنتم أنفسكم وتربصتم وارتبتم وغرتكم الأماني حتى جاء أمر الله وغركم بالله الغرور
يُنَادُونَهُمْ أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ قَالُوا بَلَى وَلَكِنَّكُمْ فَتَنتُمْ أَنفُسَكُمْ وَتَرَبَّصْتُمْ وَارْتَبْتُمْ وَغَرَّتْكُمُ الْأَمَانِيُّ حَتَّى جَاءَ أَمْرُ اللَّهِ وَغَرَّكُم بِاللَّهِ الْغَرُورُ
Elmalılı (Münafıklar) onlara: "Biz sizinle beraber değil miydik?" diye seslenirler. (Müminler) de derler ki: "Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz, gözlediniz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı.
Y. Ali(Those without) will call out, "Were we not with you?" (The others) will reply, "True! but ye led yourselves into temptation; ye looked forward (to our ruin); ye doubted (Allah's Promise); and (your false) desires deceived you; until there issued the Command of Allah. And the Deceiver deceived you in respect of Allah.
 Words|
16.
[62:6]
ḳul yâ eyyühe-lleẕîne hâdû in za`amtüm enneküm evliyâü lillâhi min dûni-nnâsi fetemennevu-lmevte in küntüm ṣâdiḳîn.قل يا أيها الذين هادوا إن زعمتم أنكم أولياء لله من دون الناس فتمنوا الموت إن كنتم صادقين
قُلْ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ هَادُوا إِن زَعَمْتُمْ أَنَّكُمْ أَوْلِيَاءُ لِلَّهِ مِن دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
Elmalılı De ki: "Ey Yahudi olanlar! Eğer insanlar arasında yalnız sizin, Allah'ın dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin, doğru iseniz?"
Y. AliSay: "O ye that stand on Judaism! If ye think that ye are friends to Allah, to the exclusion of (other) men, then express your desire for Death, if ye are truthful!"
 Words|
17.
[62:7]
velâ yetemennevnehû ebedem bimâ ḳaddemet eydîhim. vellâhü `alîmüm biżżâlimîn.ولا يتمنونه أبدا بما قدمت أيديهم والله عليم بالظالمين
وَلَا يَتَمَنَّوْنَهُ أَبَدًا بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ
Elmalılı Ama onlar, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü (işler) yüzünden ölümü asla temenni etmezler. Allah zalimleri bilir.
Y. AliBut never will they express their desire (for Death), because of the (deeds) their hands have sent on before them! and Allah knows well those that do wrong!
 Words|
18.
[75:37]
elem yekü nuṭfetem mim meniyyiy yümnâ.ألم يك نطفة من مني يمنى
أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى
Elmalılı O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi?
Y. AliWas he not a drop of sperm emitted (in lowly form)?
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17