Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 91 ... 109 | 109 - Kök: جزي
1.
[46:20]
veyevme yü`raḍu-lleẕîne keferû `ale-nnâr. eẕhebtüm ṭayyibâtiküm fî ḥayâtikümü-ddünyâ vestemta`tüm bihâ. felyevme tüczevne `aẕâbe-lhûni bimâ küntüm testekbirûne fi-l'arḍi bigayri-lḥaḳḳi vebimâ küntüm tefsüḳûn.ويوم يعرض الذين كفروا على النار أذهبتم طيباتكم في حياتكم الدنيا واستمتعتم بها فاليوم تجزون عذاب الهون بما كنتم تستكبرون في الأرض بغير الحق وبما كنتم تفسقون
وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَذْهَبْتُمْ طَيِّبَاتِكُمْ فِي حَيَاتِكُمُ الدُّنْيَا وَاسْتَمْتَعْتُم بِهَا فَالْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُونِ بِمَا كُنتُمْ تَسْتَكْبِرُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَبِمَا كُنتُمْ تَفْسُقُونَ
Elmalılı İnkâr edenler ateşe arzedilecekleri gün onlara: "Siz dünya hayatınızda bütün güzel şeylerinizi harcadınız, onların zevkini sürdünüz, artık bugün yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanız ve yoldan çıkmış olmanızdan dolayı aşağılayıcı bir azabla cezalandırılacaksınız." (denir).
Y. AliAnd on the Day that the Unbelievers will be placed before the Fire, (It will be said to them): "Ye received your good things in the life of the world, and ye took your pleasure out of them: but today shall ye be recompensed with a Penalty of humiliation: for that ye were arrogant on earth without just cause, and that ye (ever) transgressed."
 Words|
2.
[46:25]
tüdemmiru külle şey'im biemri rabbihâ feaṣbeḥû lâ yürâ illâ mesâkinühüm. keẕâlike neczi-lḳavme-lmücrimîn.تدمر كل شيء بأمر ربها فأصبحوا لا يرى إلا مساكنهم كذلك نجزي القوم المجرمين
تُدَمِّرُ كُلَّ شَيْءٍ بِأَمْرِ رَبِّهَا فَأَصْبَحُوا لَا يُرَى إِلَّا مَسَاكِنُهُمْ كَذَلِكَ نَجْزِي الْقَوْمَ الْمُجْرِمِينَ
Elmalılı O rüzgâr, Rabbinin emri ile herşeyi yıkar mahveder." dedi. Nihayet helâk oldular ve evlerinden başka hiçbir şey görünmez oldu. İşte biz günahkâr kavmi böyle cezalandırırız.
Y. Ali"Everything will it destroy by the command of its Lord!" Then by the morning they - nothing was to be seen but (the ruins of) their houses! thus do We recompense those given to sin!
 Words|
3.
[52:16]
iṣlevhâ faṣbirû ev lâ taṣbirû. sevâün `aleyküm. innemâ tüczevne mâ küntüm ta`melûn.اصلوها فاصبروا أو لا تصبروا سواء عليكم إنما تجزون ما كنتم تعملون
اصْلَوْهَا فَاصْبِرُوا أَوْ لَا تَصْبِرُوا سَوَاءٌ عَلَيْكُمْ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Elmalılı Girin oraya, ister sabredin ister etmeyin artık sizin için birdir. Siz hep yaptıklarınıza göre cezalandırılacaksınız" (denilecek).
Y. Ali"Burn ye therein: the same is it to you whether ye bear it with patience, or not: Ye but receive the recompense of your (own) deeds."
 Words|
4.
[53:31]
velillâhi mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍi liyecziye-lleẕîne esâü bimâ `amilû veyecziye-lleẕîne aḥsenû bilḥusnâ.ولله ما في السماوات وما في الأرض ليجزي الذين أساءوا بما عملوا ويجزي الذين أحسنوا بالحسنى
وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ أَسَاؤُوا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِيَ الَّذِينَ أَحْسَنُوا بِالْحُسْنَى
Elmalılı Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Akıbet (sonuçta) kötülük yapanları yaptıkları ile cezalandıracak, güzel davrananları da daha güzeliyle mükafatlandıracaktır.
Y. AliYea, to Allah belongs all that is in the heavens and on earth: so that He rewards those who do evil, according to their deeds, and He rewards those who do good, with what is best.
 Words|
5.
[53:41]
ŝümme yüczâhü-lcezâe-l'evfâ.ثم يجزاه الجزاء الأوفى
ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاءَ الْأَوْفَى
Elmalılı Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.
Y. AliThen will he be rewarded with a reward complete;
 Words|
6.
[54:14]
tecrî bia`yüninâ. cezâel limen kâne küfira.تجري بأعيننا جزاء لمن كان كفر
تَجْرِي بِأَعْيُنِنَا جَزَاءً لِّمَن كَانَ كُفِرَ
Elmalılı Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
Y. AliShe floats under our eyes (and care): a recompense to one who had been rejected (with scorn)!
 Words|
7.
[54:35]
ni`metem min `indinâ. keẕâlike neczî men şekera.نعمة من عندنا كذلك نجزي من شكر
نِعْمَةً مِّنْ عِندِنَا كَذَلِكَ نَجْزِي مَن شَكَرَ
Elmalılı Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.
Y. AliAs a Grace from Us: thus do We reward those who give thanks.
 Words|
8.
[55:60]
hel cezâü-l'iḥsâni ille-l'iḥsân.هل جزاء الإحسان إلا الإحسان
هَلْ جَزَاءُ الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ
Elmalılı İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
Y. AliIs there any Reward for Good - other than Good?
 Words|
9.
[56:24]
cezâem bimâ kânû ya`melûn.جزاء بما كانوا يعملون
جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Elmalılı Yaptıklarına karşılık olarak verilir.
Y. AliA Reward for the deeds of their past (life).
 Words|
10.
[59:17]
fekâne `âḳibetehümâ ennehümâ fi-nnâri ḫâlideyni fîhâ. veẕâlike cezâu-żżâlimîn.فكان عاقبتهما أنهما في النار خالدين فيها وذلك جزاء الظالمين
فَكَانَ عَاقِبَتَهُمَا أَنَّهُمَا فِي النَّارِ خَالِدَيْنِ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاءُ الظَّالِمِينَ
Elmalılı Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.
Y. AliThe end of both will be that they will go into the Fire, dwelling therein for ever. Such is the reward of the wrong-doers.
 Words|
11.
[66:7]
yâ eyyühe-lleẕîne keferû lâ ta`teẕirü-lyevm. innemâ tüczevne mâ küntüm ta`melûn.يا أيها الذين كفروا لا تعتذروا اليوم إنما تجزون ما كنتم تعملون
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ كَفَرُوا لَا تَعْتَذِرُوا الْيَوْمَ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Elmalılı (İnkâr edenlere): "Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin. Siz ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz." (denilir.)
Y. Ali(They will say), "O ye Unbelievers! Make no excuses this Day! Ye are being but requited for all that ye did!"
 Words|
12.
[76:9]
innemâ nuṭ`imüküm livechi-llâhi lâ nürîdü minküm cezâev velâ şükûrâ.إنما نطعمكم لوجه الله لا نريد منكم جزاء ولا شكورا
إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنكُمْ جَزَاءً وَلَا شُكُورًا
Elmalılı "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."
Y. Ali(Saying),"We feed you for the sake of Allah alone: no reward do we desire from you, nor thanks.
 Words|
13.
[76:12]
vecezâhüm bimâ ṣaberû cennetev veḥarîrâ.وجزاهم بما صبروا جنة وحريرا
وَجَزَاهُم بِمَا صَبَرُوا جَنَّةً وَحَرِيرًا
Elmalılı Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir.
Y. AliAnd because they were patient and constant, He will reward them with a Garden and (garments of) silk.
 Words|
14.
[76:22]
inne hâẕâ kâne leküm cezâev vekâne sa`yüküm meşkûrâ.إن هذا كان لكم جزاء وكان سعيكم مشكورا
إِنَّ هَذَا كَانَ لَكُمْ جَزَاءً وَكَانَ سَعْيُكُم مَّشْكُورًا
Elmalılı (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."
Y. Ali"Verily this is a Reward for you, and your Endeavour is accepted and recognised."
 Words|
15.
[77:44]
innâ keẕâlike neczi-lmuḥsinîn.إنا كذلك نجزي المحسنين
إِنَّا كَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنينَ
Elmalılı İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
Y. AliThus do We certainly reward the Doers of Good.
 Words|
16.
[78:26]
cezâev vifâḳâ.جزاء وفاقا
جَزَاءً وِفَاقًا
Elmalılı Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.
Y. AliA fitting recompense (for them).
 Words|
17.
[78:36]
cezâem mir rabbike `aṭâen ḥisâbâ.جزاء من ربك عطاء حسابا
جَزَاءً مِّن رَّبِّكَ عَطَاءً حِسَابًا
Elmalılı (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bağış olarak (verilir).
Y. AliRecompense from thy Lord, a gift, (amply) sufficient,
 Words|
18.
[92:19]
vemâ lieḥadin `indehû min ni`metin tüczâ.وما لأحد عنده من نعمة تجزى
وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى
Elmalılı Onun yanında, başka bir kimse için karşılığı verilecek hiçbir nimet yoktur.
Y. AliAnd have in their minds no favour from anyone for which a reward is expected in return,
 Words|
19.
[98:8]
cezâühüm `inde rabbihim cennâtü `adnin tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ ebedâ. raḍiye-llâhü `anhüm veraḍû `anh. ẕâlike limen ḫaşiye rabbeh.جزاؤهم عند ربهم جنات عدن تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها أبدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك لمن خشي ربه
جَزَاؤُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ
Elmalılı Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur.
Y. AliTheir reward is with Allah: Gardens of Eternity, beneath which rivers flow; they will dwell therein for ever; Allah well pleased with them, and they with Him: all this for such as fear their Lord and Cherisher.
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17