1. [36:51] | venüfiḫa fi-ṣṣûri feiẕâ hüm mine-l'ecdâŝi ilâ rabbihim yensilûn. | ونفخ في الصور فإذا هم من الأجداث إلى ربهم ينسلون وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ الْأَجْدَاثِ إِلَى رَبِّهِمْ يَنسِلُونَ |
---|
Elmalılı | Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar. |
Y. Ali | The trumpet shall be sounded, when behold! from the sepulchres (men) will rush forth to their Lord!
|
Words | | |
2. [54:7] | ḫuşşe`an ebṣâruhüm yaḫrucûne mine-l'ecdâŝi keennehüm cerâdüm münteşir. | خشعا أبصارهم يخرجون من الأجداث كأنهم جراد منتشر خُشَّعًا أَبْصَارُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ كَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُّنتَشِرٌ |
---|
Elmalılı | Gözleri düşkün düşkün (zelil ve hakir) kabirlerinden çıkarlar, sanki yayılan çekirgeler gibidirler. |
Y. Ali | They will come forth,- their eyes humbled - from (their) graves, (torpid) like locusts scattered abroad,
|
Words | | |
3. [70:43] | yevme yaḫrucûne mine-l'ecdâŝi sirâ`an keennehüm ilâ nüṣubiy yûfiḍûn. | يوم يخرجون من الأجداث سراعا كأنهم إلى نصب يوفضون يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ سِرَاعًا كَأَنَّهُمْ إِلَى نُصُبٍ يُوفِضُونَ |
---|
Elmalılı | O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar. |
Y. Ali | The Day whereon they will issue from their sepulchres in sudden haste as if they were rushing to a goal-post (fixed for them),-
|
Words | | |