1. [53:41] | ŝümme yüczâhü-lcezâe-l'evfâ. | ثم يجزاه الجزاء الأوفى ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاءَ الْأَوْفَى |
---|
Elmalılı | Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir. |
Y. Ali | Then will he be rewarded with a reward complete;
|
Words | | ثم - Then| يجزاه - he will be recompensed for it| الجزاء - the recompense| الأوفى - the fullest.| |
Pickthal | And afterward he will be repaid for it with fullest payment; |
Arberry | then he shall be recompensed for it with the fullest recompense, |
Shakir | Then shall he be rewarded for it with the fullest reward- |
Free Minds | Then he will be paid fully for such works. |
Qaribullah | then, he shall be recompensed for it in full repayment |
Asad | whereupon he shall be requited for it with the fullest requital; |
Diyanet Vakfı | Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir. |
Diyanet | Sonra ona karşılığı eksiksiz verilecektir. |
Edip Yüksel | Sonra kendisine ödülü tam olarak verilecektir. |
Suat Yıldırım | Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan. [2,124; 16, 123; 35,18; 36,12; 9,105] |
Yaşar Nuri Öztürk | Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Sonra da ona, en değerli mükafat verilir. |
Ali Bulaç | Sonra ona en eksiksiz karşılık verilecektir. |
Süleyman Ateş | Sonra ona tastamam karşılığı verilecektir. |
Önceki [53:40]< >[53:42] Sonraki |