Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 61 91 121 151 181 211 241 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 241 ... 251 | 251 - Kök: لو
1.
[67:10]
veḳâlû lev künnâ nesme`u ev na`ḳilü mâ künnâ fî aṣḥâbi-sse`îr.وقالوا لو كنا نسمع أو نعقل ما كنا في أصحاب السعير
وَقَالُوا لَوْ كُنَّا نَسْمَعُ أَوْ نَعْقِلُ مَا كُنَّا فِي أَصْحَابِ السَّعِيرِ
Elmalılı Ve derler ki: "Eğer biz dinleseydik, yahut düşünüp anlasaydık şu çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık!"
Y. AliThey will further say: "Had we but listened or used our intelligence, we should not (now) be among the Companions of the Blazing Fire!"
 Words|
2.
[68:9]
veddû lev tüdhinü feyüdhinûn.ودوا لو تدهن فيدهنون
وَدُّوا لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ
Elmalılı Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
Y. AliTheir desire is that thou shouldst be pliant: so would they be pliant.
 Words|
3.
[68:28]
ḳâle evseṭuhüm elem eḳul leküm levlâ tüsebbiḥûn.قال أوسطهم ألم أقل لكم لولا تسبحون
قَالَ أَوْسَطُهُمْ أَلَمْ أَقُل لَّكُمْ لَوْلَا تُسَبِّحُونَ
Elmalılı İçlerinde en makul olanı şöyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"
Y. AliSaid one of them, more just (than the rest): "Did I not say to you, 'Why not glorify (Allah)?'"
 Words|
4.
[68:33]
keẕâlike-l`aẕâb. vele`aẕâbü-l'âḫirati ekber. lev kânû ya`lemûn.كذلك العذاب ولعذاب الآخرة أكبر لو كانوا يعلمون
كَذَلِكَ الْعَذَابُ وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
Elmalılı İşte azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat bilselerdi.
Y. AliSuch is the Punishment (in this life); but greater is the Punishment in the Hereafter,- if only they knew!
 Words|
5.
[68:49]
levlâ en tedârakehû ni`metüm mir rabbihî lenübiẕe bil`arâi vehüve meẕmûm.لولا أن تداركه نعمة من ربه لنبذ بالعراء وهو مذموم
لَوْلَا أَن تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِّن رَّبِّهِ لَنُبِذَ بِالْعَرَاءِ وَهُوَ مَذْمُومٌ
Elmalılı Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.
Y. AliHad not Grace from his Lord reached him, he would indeed have been cast off on the naked shore, in disgrace.
 Words|
6.
[69:44]
velev teḳavvele `aleynâ ba`ḍa-l'eḳâvîl.ولو تقول علينا بعض الأقاويل
وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْأَقَاوِيلِ
Elmalılı O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,
Y. AliAnd if the messenger were to invent any sayings in Our name,
 Words|
7.
[70:11]
yübeṣṣarûnehüm. yeveddü-lmücrimü lev yeftedî min `aẕâbi yevmiiẕim bibenîh.يبصرونهم يود المجرم لو يفتدي من عذاب يومئذ ببنيه
يُبَصَّرُونَهُمْ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ
Elmalılı Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,
Y. AliThough they will be put in sight of each other,- the sinner's desire will be: Would that he could redeem himself from the Penalty of that Day by (sacrificing) his children,
 Words|
8.
[71:4]
yagfir leküm min ẕünûbiküm veyüeḫḫirküm ilâ ecelim müsemmâ. inne ecele-llâhi iẕâ câe lâ yü'eḫḫar. lev küntüm ta`lemûn.يغفر لكم من ذنوبكم ويؤخركم إلى أجل مسمى إن أجل الله إذا جاء لا يؤخر لو كنتم تعلمون
يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى إِنَّ أَجَلَ اللَّهِ إِذَا جَاءَ لَا يُؤَخَّرُ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Elmalılı "Günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz Allah'ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez. Eğer bilseydiniz.." (inanırdınız).
Y. Ali"So He may forgive you your sins and give you respite for a stated Term: for when the Term given by Allah is accomplished, it cannot be put forward: if ye only knew."
 Words|
9.
[72:16]
veel levi-steḳâmû `ale-ṭṭarîḳati leesḳaynâhüm mâen gadeḳâ.وأن لو استقاموا على الطريقة لأسقيناهم ماء غدقا
وَأَلَّوِ اسْتَقَامُوا عَلَى الطَّرِيقَةِ لَأَسْقَيْنَاهُم مَّاءً غَدَقًا
Elmalılı Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.
Y. Ali(And Allah's Message is): "If they (the Pagans) had (only) remained on the (right) Way, We should certainly have bestowed on them Rain in abundance.
 Words|
10.
[75:15]
velev elḳâ me`âẕîrah.ولو ألقى معاذيره
وَلَوْ أَلْقَى مَعَاذِيرَهُ
Elmalılı Bir takım özürler ortaya atsa da.
Y. AliEven though he were to put up his excuses.
 Words|
11.
[102:5]
kellâ lev ta`lemûne `ilme-lyeḳîn.كلا لو تعلمون علم اليقين
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ
Elmalılı Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
Y. AliNay, were ye to know with certainty of mind, (ye would beware!)
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17