1. [68:9] | veddû lev tüdhinü feyüdhinûn. | ودوا لو تدهن فيدهنون وَدُّوا لَوْ تُدْهِنُ فَيُدْهِنُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar. |
Y. Ali | Their desire is that thou shouldst be pliant: so would they be pliant.
|
Words | | ودوا - They wish| لو - that| تدهن - you should compromise,| فيدهنون - so they would compromise.| |
Pickthal | Who would have had thee compromise, that they may compromise. |
Arberry | They wish that thou shouldst compromise, then they would compromise. |
Shakir | They wish that you should be pliant so they (too) would be pliant. |
Free Minds | They wish that you compromise, so they too can compromise. |
Qaribullah | they wish you would compromise, then, they would compromise. |
Asad | they would like thee to be soft [with them], so that they might be soft [with thee]. |
Diyanet Vakfı | Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar. |
Diyanet | (Onlar sana indirilen ayetlerden beğenmediklerini bırakman suretiyle senin) kendilerine yumuşak davranmanı isterler; böyle yapsan, onlar da seni över, yumuşak davranırlar. |
Edip Yüksel | Kendilerinin ödün verip uzlaşabilmesi için senin de ödün verip uzlaşmanı istediler. |
Suat Yıldırım | İsterler ki sen gevşeyesin de, böylece kendileri de yumuşasınlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | İstediler ki sen, alttan alıp gevşek davranasın/yağcılık edesin de onlar da yağcılık etsinler/yumuşaklık göstersinler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlara yumuşaklık göstermeni arzularlar, öyle hareket etsen onlar da yumuşaklık gösterirler. |
Ali Bulaç | Onlar, senin kendilerine yaranmanı (uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp-uzlaşacaklardı. |
Süleyman Ateş | İstediler ki, sen yağcılık yapasın da onlar da yağcılık yapsınlar (sana yumuşak davransınlar). |
Önceki [68:8]< >[68:10] Sonraki |