1. [53:37] | veibrâhime-lleẕî veffâ. | وإبراهيم الذي وفى وَإِبْرَاهِيمَ الَّذِي وَفَّى |
---|
Elmalılı | Ve çok vefakâr olan İbrahim'in sahifelerindekiler? |
Y. Ali | And of Abraham who fulfilled his engagements?-
|
Words | | |
2. [53:41] | ŝümme yüczâhü-lcezâe-l'evfâ. | ثم يجزاه الجزاء الأوفى ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاءَ الْأَوْفَى |
---|
Elmalılı | Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir. |
Y. Ali | Then will he be rewarded with a reward complete;
|
Words | | |
3. [76:7] | yûfûne binneẕri veyeḫâfûne yevmen kâne şerruhû müsteṭîrâ. | يوفون بالنذر ويخافون يوما كان شره مستطيرا يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا |
---|
Elmalılı | O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar. |
Y. Ali | They perform (their) vows, and they fear a Day whose evil flies far and wide.
|
Words | | |
4. [83:2] | elleẕîne iẕe-ktâlû `ale-nnâsi yestevfûn. | الذين إذا اكتالوا على الناس يستوفون الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُواْ عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ |
---|
Elmalılı | Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler. |
Y. Ali | Those who, when they have to receive by measure from men, exact full measure,
|
Words | | |