Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Bu kelime için kök bilgisi bulunamadı.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 31 Surah :   - -Görüntülenen ayetler : 31 ... 40 | 40 - Kök: شعر
1.
[29:53]
veyesta`cilûneke bil`aẕâb. velevlâ ecelüm müsemmel lecâehüm-l`aẕâb. veleye'tiyennehüm bagtetev vehüm lâ yeş`urûn.ويستعجلونك بالعذاب ولولا أجل مسمى لجاءهم العذاب وليأتينهم بغتة وهم لا يشعرون
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَوْلَا أَجَلٌ مُّسَمًّى لَّجَاءَهُمُ الْعَذَابُ وَلَيَأْتِيَنَّهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Elmalılı Senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azab elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat yine de, hiç farkına varmadıkları bir sırada o kendilerine mutlaka gelecektir.
Y. AliThey ask thee to hasten on the Punishment (for them): had it not been for a term (of respite) appointed, the Punishment would certainly have come to them: and it will certainly reach them,- of a sudden, while they perceive not!
 Words|
2.
[36:69]
vemâ `allemnâhü-şşi`ra vemâ yembegî leh. in hüve illâ ẕikruv veḳur'ânüm mübîn.وما علمناه الشعر وما ينبغي له إن هو إلا ذكر وقرآن مبين
وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنبَغِي لَهُ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ وَقُرْآنٌ مُّبِينٌ
Elmalılı Biz ona şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da... O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır.
Y. AliWe have not instructed the (Prophet) in Poetry, nor is it meet for him: this is no less than a Message and a Qur'an making things clear:
 Words|
3.
[37:36]
veyeḳûlûne einnâ letârikû âlihetinâ lişâ`irim mecnûn.ويقولون أئنا لتاركو آلهتنا لشاعر مجنون
وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوا آلِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍ
Elmalılı Ve: "Biz, hiçbir mecnun (deli) şair için ilâhlarımızı bırakır mıyız?" diyorlardı.
Y. AliAnd say: "What! shall we give up our gods for the sake of a Poet possessed?"
 Words|
4.
[39:25]
keẕẕebe-lleẕîne min ḳablihim feetâhümü-l`aẕâbü min ḥayŝü lâ yeş`urûn.كذب الذين من قبلهم فأتاهم العذاب من حيث لا يشعرون
كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَأَتَاهُمْ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَا يَشْعُرُونَ
Elmalılı Onlardan öncekiler de yalanladılar da kendilerine, hatırlarına gelmez yönden azab geliverdi.
Y. AliThose before them (also) rejected (revelation), and so the Punishment came to them from directions they did not perceive.
 Words|
5.
[39:55]
vettebi`û aḥsene mâ ünzile ileyküm mir rabbiküm min ḳabli ey ye'tiyekümü-l`aẕâbü bagtetev veentüm lâ teş`urûn.واتبعوا أحسن ما أنزل إليكم من ربكم من قبل أن يأتيكم العذاب بغتة وأنتم لا تشعرون
وَاتَّبِعُوا أَحْسَنَ مَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَكُمُ العَذَابُ بَغْتَةً وَأَنتُمْ لَا تَشْعُرُونَ
Elmalılı Haberiniz olmayarak ansızın başınıza azab gelmeden önce (halis müslüman olun da) Rabbinizden size indirilenin en güzelini takib ve tatbik edin.
Y. Ali"And follow the best of (the courses) revealed to you from your Lord, before the Penalty comes on you - of a sudden while ye perceive not!-
 Words|
6.
[43:66]
hel yenżurûne ille-ssâ`ate en te'tiyehüm bagtetev vehüm lâ yeş`urûn.هل ينظرون إلا الساعة أن تأتيهم بغتة وهم لا يشعرون
هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا السَّاعَةَ أَن تَأْتِيَهُم بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Elmalılı Onlar kendileri farkına varmadan ansızın kıyâmetin başlarına gelmesini mi bekliyorlar?
Y. AliDo they only wait for the Hour - that it should come on them all of a sudden, while they perceive not?
 Words|
7.
[49:2]
yâ eyyühe-lleẕîne âmenû lâ terfe`û aṣvâteküm fevḳa ṣavti-nnebiyyi velâ techerû lehû bilḳavli kecehri ba`ḍiküm liba`ḍin en taḥbeṭa a`mâlüküm veentüm lâ teş`urûn.يا أيها الذين آمنوا لا ترفعوا أصواتكم فوق صوت النبي ولا تجهروا له بالقول كجهر بعضكم لبعض أن تحبط أعمالكم وأنتم لا تشعرون
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَرْفَعُوا أَصْوَاتَكُمْ فَوْقَ صَوْتِ النَّبِيِّ وَلَا تَجْهَرُوا لَهُ بِالْقَوْلِ كَجَهْرِ بَعْضِكُمْ لِبَعْضٍ أَن تَحْبَطَ أَعْمَالُكُمْ وَأَنتُمْ لَا تَشْعُرُونَ
Elmalılı Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinden fazla yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın. Öyle yaparsanız, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider.
Y. AliO ye who believe! Raise not your voices above the voice of the Prophet, nor speak aloud to him in talk, as ye may speak aloud to one another, lest your deeds become vain and ye perceive not.
 Words|
8.
[52:30]
em yeḳûlûne şâ`irun neterabbeṣu bihî raybe-lmenûn.أم يقولون شاعر نتربص به ريب المنون
أَمْ يَقُولُونَ شَاعِرٌ نَّتَرَبَّصُ بِهِ رَيْبَ الْمَنُونِ
Elmalılı Yoksa onlar (senin için): "Bir şâirdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz." mu diyorlar?
Y. AliOr do they say:- "A Poet! we await for him some calamity (hatched) by Time!"
 Words|
9.
[53:49]
veennehû hüve rabbü-şşi`râ.وأنه هو رب الشعرى
وَأَنَّهُ هُوَ رَبُّ الشِّعْرَى
Elmalılı Doğrusu Şi'râ yıldızının Rabbi O'dur.
Y. AliThat He is the Lord of Sirius (the Mighty Star);
 Words|
10.
[69:41]
vemâ hüve biḳavli şâ`ir. ḳalîlem mâ tü'minûn.وما هو بقول شاعر قليلا ما تؤمنون
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍ قَلِيلًا مَّا تُؤْمِنُونَ
Elmalılı O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
Y. AliIt is not the word of a poet: little it is ye believe!
 Words|
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17