1. [23:97] | veḳur rabbi e`ûẕü bike min hemezâti-şşeyâṭîn. | وقل رب أعوذ بك من همزات الشياطين وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ |
---|
Elmalılı | Ve de ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım! |
Y. Ali | And say "O my Lord! I seek refuge with Thee from the suggestions of the Evil Ones.
|
Words | | |
2. [68:11] | hemmâzim meşşâim binemîm. | هماز مشاء بنميم هَمَّازٍ مَّشَّاءٍ بِنَمِيمٍ |
---|
Elmalılı | Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren, |
Y. Ali | A slanderer, going about with calumnies,
|
Words | | |
3. [104:1] | veylül likülli hümezetil lümezeh. | ويل لكل همزة لمزة وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ |
---|
Elmalılı | Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline! |
Y. Ali | Woe to every (kind of) scandal-monger and-backbiter,
|
Words | | |