1. [104:1] | veylül likülli hümezetil lümezeh. | ويل لكل همزة لمزة وَيْلٌ لِّكُلِّ هُمَزَةٍ لُّمَزَةٍ |
---|
Elmalılı | Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline! |
Y. Ali | Woe to every (kind of) scandal-monger and-backbiter,
|
Words | | ويل - Woe| لكل - to every| همزة - slanderer| لمزة - backbiter!| |
Pickthal | Woe unto every slandering traducer, |
Arberry | Woe unto every backbiter, slanderer, |
Shakir | Woe to every slanderer, defamer, |
Free Minds | Woe unto every backbiter, slanderer. |
Qaribullah | Woe to every backbiter, slanderer |
Asad | WOE unto every slanderer, fault-finder! |
Diyanet Vakfı | Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi adet edinen herkesin vay haline! |
Diyanet | Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, diliyle çekiştirip alay eden kimsenin vay haline! |
Edip Yüksel | Yazıklar olsun her dedikoducuya ve iftiracıya. |
Suat Yıldırım | Vay haline her hümeze ve lümeze'nin! |
Yaşar Nuri Öztürk | Yazıklar olsun arkadan çekiştirenlerin, kaş göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne! |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bütün incedeninceye alay eden kovucuların vay hallerine. |
Ali Bulaç | Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline; |
Süleyman Ateş | (İnsanları) Diliyle çekiştiren, kaş ve gözüyle işaretler yapıp alay eden her fesad kişinin vay haline! |
Önceki [103:3]< >[104:2] Sonraki |