1. [76:21] | `âliyehüm ŝiyâbü sündüsin ḫuḍruv veistebraḳ. veḥullû esâvira min fiḍḍah. veseḳâhüm rabbühüm şerâben ṭahûrâ. | عاليهم ثياب سندس خضر وإستبرق وحلوا أساور من فضة وسقاهم ربهم شرابا طهورا عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضْرٌ وَإِسْتَبْرَقٌ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا |
---|
Elmalılı | Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir. |
Y. Ali | Upon them will be green Garments of fine silk and heavy brocade, and they will be adorned with Bracelets of silver; and their Lord will give to them to drink of a Wine Pure and Holy.
|
Words | | |
2. [77:43] | külû veşrabû henîem bimâ küntüm ta`melûn. | كلوا واشربوا هنيئا بما كنتم تعملون كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ |
---|
Elmalılı | (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir). |
Y. Ali | "Eat ye and drink ye to your heart's content: for that ye worked (Righteousness).
|
Words | | |
3. [78:24] | lâ yeẕûḳûne fîhâ berdev velâ şerâbâ. | لا يذوقون فيها بردا ولا شرابا لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا |
---|
Elmalılı | Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey. |
Y. Ali | Nothing cool shall they taste therein, nor any drink,
|
Words | | |
4. [83:28] | `ayney yeşrabü bihe-lmüḳarrabûn. | عينا يشرب بها المقربون عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ |
---|
Elmalılı | Allah'a yakın olanların içecekleri bir kaynaktır o. |
Y. Ali | A spring, from (the waters) whereof drink those Nearest to Allah.
|
Words | | |