1. [96:7] | er raâhü-stagnâ. | أن رآه استغنى أَن رَّآهُ اسْتَغْنَى |
---|
Elmalılı | Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için. |
Y. Ali | In that he looketh upon himself as self-sufficient.
|
Words | | أن - That| رآه - he sees himself| استغنى - self-sufficient.| |
Pickthal | That he thinketh himself independent! |
Arberry | for he thinks himself self-sufficient. |
Shakir | Because he sees himself free from want. |
Free Minds | When he achieves, he has no need. |
Qaribullah | that he sees himself sufficed. |
Asad | whenever he believes himself to be self-sufficient: |
Diyanet Vakfı | Kendini kendine yeterli gördüğü için. |
Diyanet | Ama, insanoğlu kendini müstağni sayarak azgınlık eder. |
Edip Yüksel | Zenginlik taslayarak. |
Suat Yıldırım | Hayır! Rabbinin bunca nimetlerine rağmen kâfir insan kendisini ihtiyaçsız zannetti diye azar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görmüştür. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Kendini ihtiyacı yok görürse. |
Ali Bulaç | Kendini müstağni gördüğünden. |
Süleyman Ateş | Kendini zengin (kendine yeterli) gördüğü için, |
Önceki [96:6]< >[96:8] Sonraki |