1. [96:6] | kellâ inne-l'insâne leyaṭgâ. | كلا إن الإنسان ليطغى كَلَّا إِنَّ الْإِنسَانَ لَيَطْغَى |
---|
Elmalılı | Hayır! Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder. |
Y. Ali | Day, but man doth transgress all bounds,
|
Words | | كلا - Nay!| إن - Indeed,| الإنسان - man| ليطغى - surely transgresses,| |
Pickthal | Nay, but verily man is rebellious |
Arberry | No indeed; surely Man waxes insolent, |
Shakir | Nay! man is most surely inordinate, |
Free Minds | Alas, man is bound to transgress. |
Qaribullah | Indeed, surely the human is very insolent |
Asad | Nay, verily, man becomes grossly overweening |
Diyanet Vakfı | Gerçek şu ki, insan azar. |
Diyanet | Ama, insanoğlu kendini müstağni sayarak azgınlık eder. |
Edip Yüksel | Doğrusu, insan azar; |
Suat Yıldırım | Hayır! Rabbinin bunca nimetlerine rağmen kâfir insan kendisini ihtiyaçsız zannetti diye azar. |
Yaşar Nuri Öztürk | İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar: |
Abdulbaki Gölpınarlı | İş öyle değil, şüphe yok ki insan, azar elbette. |
Ali Bulaç | Hayır; gerçekten insan, azar. |
Süleyman Ateş | Hayır, (Rabbinin bu kadar iyiliğine rağmen yine) insan azar; |
Önceki [96:5]< >[96:7] Sonraki |