1. [96:5] | `alleme-l'insâne mâ lem ya`lem. | علم الإنسان ما لم يعلم عَلَّمَ الْإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ |
---|
Elmalılı | İnsana bilmediği şeyleri öğretti. |
Y. Ali | Taught man that which he knew not.
|
Words | | علم - Taught| الإنسان - man| ما - what| لم - not| يعلم - he knew.| |
Pickthal | Teacheth man that which he knew not. |
Arberry | taught Man that he knew not. |
Shakir | Taught man what he knew not. |
Free Minds | He taught man what he did not know. |
Qaribullah | taught the human what he did not know. |
Asad | taught man what he did not know! |
Diyanet Vakfı | İnsana bilmedikleri şeyi öğretti. |
Diyanet | Oku! Kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir. |
Edip Yüksel | İnsana bilmediklerini öğretti. |
Suat Yıldırım | İnsana bilmediklerini öğretendir. |
Yaşar Nuri Öztürk | İnsana bilmediğini öğretti. |
Abdulbaki Gölpınarlı | İnsana bilmediğini belletmiştir. |
Ali Bulaç | İnsana bilmediğini öğretti. |
Süleyman Ateş | İnsana bilmediğini öğretti. |
Önceki [96:4]< >[96:6] Sonraki |