1. [96:16] | nâṣiyetin kâẕibetin ḫâṭieh. | ناصية كاذبة خاطئة نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ |
---|
Elmalılı | Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. | Y. Ali | A lying, sinful forelock!
| Words | | ناصية - A forelock| كاذبة - lying,| خاطئة - sinful.| | Pickthal | The lying, sinful forelock - | Arberry | a lying, sinful forelock. | Shakir | A lying, sinful forehead. | Free Minds | A frontal lobe which lies and errs. | Qaribullah | a lying, sinful forelock. | Asad | the lying, rebellious forehead! - | Diyanet Vakfı | O yalancı, günahkar alından (perçemden), | Diyanet | Yalancı ve günahkar perçeminden cehenneme sürükleriz. | Edip Yüksel | O yalancı ve günahkar perçeminden. | Suat Yıldırım | Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz. | Yaşar Nuri Öztürk | O yalancı, o günahkâr alnı. | Abdulbaki Gölpınarlı | Yalan söyleyenin, yanlış hareket edenin perçeminden. | Ali Bulaç | O yalancı, günahkar olan alnından. | Süleyman Ateş | O yalancı, günahkar perçem(den)! | Önceki [96:15]< >[96:17] Sonraki |
|