1. [90:15] | yetîmen ẕâ maḳrabeh. | يتيما ذا مقربة يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ |
---|
Elmalılı | Yakınlığı olan bir yetime, | Y. Ali | To the orphan with claims of relationship,
| Words | | يتيما - An orphan| ذا - of| مقربة - near relationship,| | Pickthal | An orphan near of kin, | Arberry | to an orphan near of kin | Shakir | To an orphan, having relationship, | Free Minds | An orphan of relation. | Qaribullah | to an orphaned relative | Asad | of an orphan near of kin, | Diyanet Vakfı | Yakınlığı olan bir yetime. | Diyanet | Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır. | Edip Yüksel | Akraba bir öksüzü, | Suat Yıldırım | Yakınlığı olan bir yetimi, | Yaşar Nuri Öztürk | Yakındaki bir yetimi, | Abdulbaki Gölpınarlı | Yakınlığı olan bir yetimi. | Ali Bulaç | Yakın olan bir yetimi, | Süleyman Ateş | Akraba olan yetimi, | Önceki [90:14]< >[90:16] Sonraki |
|