1. [90:10] | vehedeynâhü-nnecdeyn. | وهديناه النجدين وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ |
---|
Elmalılı | Ona iki yolu gösterdik. |
Y. Ali | And shown him the two highways?
|
Words | | وهديناه - And shown him| النجدين - the two ways?| |
Pickthal | And guide him to the parting of the mountain ways? |
Arberry | and guided him on the two highways? |
Shakir | And pointed out to him the two conspicuous ways? |
Free Minds | And We guided him to both paths? |
Qaribullah | and guided him on the two paths (of good and evil)? |
Asad | and shown him the two highways [of good and evil]? |
Diyanet Vakfı | Ona iki yolu ( doğru ve eğriyi ) gösterdik. |
Diyanet | Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi? |
Edip Yüksel | Ona iki yolu göstermedik mi? |
Suat Yıldırım | Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi? [76,2-3] |
Yaşar Nuri Öztürk | Kılavuzladık onu iki tepeye. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve ona iki sarp yol gösterdik. |
Ali Bulaç | Biz ona 'iki yol-iki amaç' gösterdik. |
Süleyman Ateş | Ona iki tepeyi (anasının iki memesini emmenin veya hayır ve şerrin yolunu) gösterdik. |
Önceki [90:9]< >[90:11] Sonraki |