1. [85:2] | velyevmi-lmev`ûd. | واليوم الموعود وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ |
---|
Elmalılı | Vaad olunan o güne, | Y. Ali | By the promised Day (of Judgment);
| Words | | واليوم - And the Day| الموعود - Promised,| | Pickthal | And by the Promised Day. | Arberry | by the promised day, | Shakir | And the promised day, | Free Minds | And the appointed Day. | Qaribullah | By the Promised Day! | Asad | and [then bethink thyself of] the promised Day, | Diyanet Vakfı | Geleceği bildirilmiş olan güne, | Diyanet | Söz verilen kıyamet gününe and olsun; | Edip Yüksel | Söz verilen güne, | Suat Yıldırım | Geleceği vâd olunan kıyamet gününe! | Yaşar Nuri Öztürk | O vaat olunan güne, | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve vaadedilen güne. | Ali Bulaç | O vadedilen güne, | Süleyman Ateş | Va'dedilen güne andolsun, | Önceki [85:1]< >[85:3] Sonraki |
|