1. [83:32] | veiẕâ raevhüm ḳâlû inne hâülâi leḍâllûn. | وإذا رأوهم قالوا إن هؤلاء لضالون وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَؤُلَاءِ لَضَالُّونَ |
---|
Elmalılı | Müminleri gördükleri vakit; "işte bunlar sapıklar" diyorlardı. |
Y. Ali | And whenever they saw them, they would say, "Behold! These are the people truly astray!"
|
Words | | وإذا - And when| رأوهم - they saw them,| قالوا - they said,| إن - "Indeed,| هؤلاء - these| لضالون - surely have gone astray."| |
Pickthal | And when they saw them they said: Lo! these have gone astray. |
Arberry | and when they saw them they said, 'Lo, these men are astray!' |
Shakir | And when they saw them, they said: Most surely these are in error; |
Free Minds | And if they see them they Say: "These are indeed misguided!" |
Qaribullah | and when they saw them said: 'These are they who are astray! ' |
Asad | and whenever they see those [who believe,] they say, "Behold, these [people] have indeed gone astray!" |
Diyanet Vakfı | Müminleri gördüklerinde: "Şüphesiz bunlar sapıtmış" derlerdi. |
Diyanet | İnananları gördükleri zaman: "Doğrusu bunlar sapık olanlardır" derlerdi. |
Edip Yüksel | Onları gördüklerinde, "Bunlar sapıklardır!" derlerdi. |
Suat Yıldırım | Onları gördükleri zaman: “Şunlar kaçık insanlar, anormal tipler!” derlerdi. |
Yaşar Nuri Öztürk | İnananları gördüklerinde: "Şunlar var ya! Şaşkın, sapık bunlar!" derlerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar. |
Ali Bulaç | Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın-sapıklardır" derlerdi. |
Süleyman Ateş | İnananları gördüklerinde: "Şunlar sapık insanlar" derlerdi. |
Önceki [83:31]< >[83:33] Sonraki |