1. [83:12] | vemâ yükeẕẕibü bihî illâ küllü mü`tedin eŝîm. | وما يكذب به إلا كل معتد أثيم وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ |
---|
Elmalılı | Onu ancak sınırı aşan ve günaha düşkün olanlar yalanlar. |
Y. Ali | And none can deny it but the Transgressor beyond bounds the Sinner!
|
Words | | وما - And not| يكذب - can deny| به - [of] it| إلا - except| كل - every| معتد - transgressor| أثيم - sinful.| |
Pickthal | Which none denieth save each criminal transgressor, |
Arberry | and none cries lies to it but every guilty aggressor. |
Shakir | And none gives the lie to it but every exceeder of limits, sinful one |
Free Minds | And none will deny it except every transgressor who knows no bounds. |
Qaribullah | None belies it except every guilty sinner. |
Asad | for, none gives the lie to it but such as are wont to transgress against all that is [and are] immersed in sin: |
Diyanet Vakfı | Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar. |
Diyanet | Oysa onu mütecaviz günahkardan başka kimse yalanlamaz. |
Edip Yüksel | Onu ancak azgın günahkarlar yalanlar. |
Suat Yıldırım | Buna “yalan” diyenler, ancak zalimler, azgınlar, günaha dadananlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onu ancak her şımarıp azmış, günaha batmış olan yalanlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve o günü, yalnız haddini aşan ve boyuna suç işleyip duran kişiler yalanlarlar. |
Ali Bulaç | Oysa onu, 'sınır tanımaz, saldırgan', günahkar olandan başkası yalanlamaz. |
Süleyman Ateş | Onu, saldırgan, günahkardan başkası yalanlamaz. |
Önceki [83:11]< >[83:13] Sonraki |