1. [8:26] | veẕkürû iẕ entüm ḳalîlüm müstaḍ`afûne fi-l'arḍi teḫâfûne ey yeteḫaṭṭafekümü-nnâsü feâvâküm veeyyedeküm binaṣrihî verazeḳaküm mine-ṭṭayyibâti le`alleküm teşkürûn. | واذكروا إذ أنتم قليل مستضعفون في الأرض تخافون أن يتخطفكم الناس فآواكم وأيدكم بنصره ورزقكم من الطيبات لعلكم تشكرون وَاذْكُرُواْ إِذْ أَنتُمْ قَلِيلٌ مُّسْتَضْعَفُونَ فِي الْأَرْضِ تَخَافُونَ أَن يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُم بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ |
---|
Elmalılı | Düşünün ve hatırlayın o zamanları ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde güçsüzdünüz, hor görülen bir azınlıktınız. İnsanların sizi hırpalamasından korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barındırdı ve sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve şükretmeniz için temizlerinden rızık verdi. | Y. Ali | Call to mind when ye were a small (band), despised through the land, and afraid that men might despoil and kidnap you; But He provided a safe asylum for you, strengthened you with His aid, and gave you Good things for sustenance: that ye might be grateful.
| Words | | واذكروا - And remember| إذ - when| أنتم - you| قليل - (were) few| مستضعفون - (and) deemed weak| في - in| الأرض - the earth| تخافون - fearing| أن - that| يتخطفكم - might do away with you| الناس - the men,| فآواكم - then He sheltered you,| وأيدكم - and strengthened you| بنصره - with His help,| ورزقكم - and provided you| من - of| الطيبات - the good things| لعلكم - so that you may| تشكرون - (be) thankful.| | Pickthal | And remember, when ye were few and reckoned feeble in the land, and were in fear lest men should extirpate you, how He gave you refuge, and strengthened you with His help, and made provision of good things for you, that haply ye might be thankful. | Arberry | And remember when you were few and abased in the land, and were fearful that the people would snatch you away; but He gave you refuge, and confirmed you with His help, and provided you with the good things, that haply you might be thankful. | Shakir | And remember when you were few, deemed weak in the land, fearing lest people might carry you off by force, but He sheltered you and strengthened you with His aid and gave you of the good things that you may give thanks. | Free Minds | And recall when you were but a few who were weak in the land, you were fearful that men might capture you. But He sheltered you, and He supported you with His victory, and He provided you with good provisions, so that you may be thankful. | Qaribullah | And remember how He gave you shelter when you were few in number and considered weak in the land, ever fearing that the people would snatch you away; but He gave you refuge and supported you with His victory and provided you with goodness, so that you might give thanks. | Asad | And remember the time when you were few [and] helpless on earth, fearful lest people do away with you"6 - whereupon He sheltered you, and strengthened you with His succour, and provided for you sustenance out of the good things of life, so that you might have cause to be grateful. | Diyanet Vakfı | Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde aciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi. | Diyanet | Yeryüzünde az sayıda olduğunuz ve zayıf sayıldığınız için insanların sizi esir olarak alıp götürmesinden korktuğunuz zamanları, hatırlayın. Allah, şükredesiniz diye sizi barındırmış, yardımıyla desteklemiş, temiz şeylerle rızıklandırmıştır. | Edip Yüksel | Sayıca az olduğunuz, yeryüzünde ezilip horlandığınız ve insanların sizi kapıp kaçıracaklarından korktuğunuz zamanları hatırlayın. O size barınak sağladı, sizi yardımıyla destekledi ve güzel şeylerden size rızıklar verdi ki şükredesiniz | Suat Yıldırım | Düşünün ki bir zaman siz dünyada az ve zayıf idiniz.Öyle ki insanların sizi tutup kapacağından endişe ediyordunuz.Bu halde iken Allah size yer yurt nasib etti, sizi yardımıyla destekledi, sizi temiz ve helâl şeylerle rızıklandırdı, ta ki şükredesiniz. | Yaşar Nuri Öztürk | Düşünün ki, siz bir zamanlar yeryüzünde ezilip horlanan bir azınlıktınız. İnsanların sizi çarpıvereceğinden korkuyordunuz. Bu haldeyken Allah sizi barındırdı, yardımıyla sizi destekledi ve şükredersiniz ümidiyle sizi tertemiz nimetlerle rızıklandırdı. | Abdulbaki Gölpınarlı | Hatırlayın o zamanı ki azlıktınız, yeryüzünde hor, aciz tanınanlardandınız, insanların size saldırıp yok etmesinden korkuyordunuz. Derken sizi, şükredesiniz diye yeryurt sahibi etti, yardımıyla kuvvetlendirdi ve tertemiz şeylerle rızıklandırdı. | Ali Bulaç | Hatırlayın; hani sizler sayıca azdınız ve yeryüzünde zayıf bırakılmıştınız, insanların sizi kapıp-yakalamasından korkuyordunuz. İşte O, sizi (yerleşik kılıp) barındırandı, sizi yardımıyla destekledi ve size temiz şeylerden rızıklar verdi. Ki şükredesiniz. | Süleyman Ateş | Düşünün ki bir zaman siz az idiniz, yeryüzünde hırpalanıyordunuz. İnsanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz. Allah, sizi barındırdı, sizi yardımıyle destekledi, sizi güzel şeylerle besledi ki, şükredesiniz. | Önceki [8:25]< >[8:27] Sonraki |
|