1. [79:42] | yes'elûneke `ani-ssâ`ati eyyâne mürsâhâ. | يسألونك عن الساعة أيان مرساها يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا |
---|
Elmalılı | Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye. |
Y. Ali | They ask thee about the Hour,-'When will be its appointed time?
|
Words | | يسألونك - They ask you| عن - about| الساعة - the Hour,| أيان - when| مرساها - (is) its arrival?| |
Pickthal | They ask thee of the Hour: when will it come to port? |
Arberry | They will question thee concerning the Hour, when it shall berth. |
Shakir | They ask you about the hour, when it will come. |
Free Minds | They ask you about the Hour: "When is its appointed time?" |
Qaribullah | They will question you about the Hour: 'When shall it be? ' |
Asad | THEY WILL ASK thee [O Prophet] about the Last Hour: "When will it come to pass?" |
Diyanet Vakfı | Sana kıyameti sorarlar: Gelip çatması ne zamandır? (derler.) |
Diyanet | Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar. |
Edip Yüksel | Sana Saat (dünyanın sonu) ne zaman gerçekleşecektir diye soruyorlar. |
Suat Yıldırım | Sana kıyamet saatini sorarlar: “Demir atması ne zaman?” diye. |
Yaşar Nuri Öztürk | O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması ne zaman?" diye. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Senden sorarlar kıyameti, ne vakit kopacak? |
Ali Bulaç | "O ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet-saatini soruyorlar. |
Süleyman Ateş | Sana sa'atden soruyorlar: Demir atması (gelip çatması) ne zaman diye. |
Önceki [79:41]< >[79:43] Sonraki |