1. [73:13] | veṭa`âmen ẕâ guṣṣativ ve`aẕâben elîmâ. | وطعاما ذا غصة وعذابا أليما وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا |
---|
Elmalılı | Boğaza duran bir yiyecek, elem verici bir azap var. |
Y. Ali | And a Food that chokes, and a Penalty Grievous.
|
Words | | وطعاما - And food| ذا - that| غصة - chokes| وعذابا - and a punishment| أليما - painful.| |
Pickthal | And food which choketh (the partaker), and a painful doom |
Arberry | and food that chokes, and a painful chastisement, |
Shakir | And food that chokes and a painful punishment, |
Free Minds | And food that chokes, and a painful retribution. |
Qaribullah | choking food and a painful punishment. |
Asad | and food that chokes, and grievous suffering |
Diyanet Vakfı | Boğazdan geçmez bir yiyecek ve elem verici bir azap var. |
Diyanet | Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır. |
Edip Yüksel | Yutulması güç bir yiyecek ve acı bir azap... |
Suat Yıldırım | Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gâyet acı azap var. |
Yaşar Nuri Öztürk | Boğazdan zor geçen bir yiyecek, korkunç bir azap var, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve boğazdan geçmez dikenli yemek var ve elemli bir azap var. |
Ali Bulaç | Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azap vardır. |
Süleyman Ateş | (Dikenli) Boğazı tırmalayan bir yiyecek ve acı veren bir azab var. |
Önceki [73:12]< >[73:14] Sonraki |