1. [71:16] | vece`ale-lḳamera fîhinne nûrav vece`ale-şşemse sirâcâ. | وجعل القمر فيهن نورا وجعل الشمس سراجا وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا |
---|
Elmalılı | Ve Ay'ı bunların içinde bir nur yapmış, güneşi de bir lamba kılmış. |
Y. Ali | "'And made the moon a light in their midst, and made the sun as a (Glorious) Lamp?
|
Words | | وجعل - And made| القمر - the moon| فيهن - therein| نورا - a light| وجعل - and made| الشمس - the sun| سراجا - a lamp?| |
Pickthal | And hath made the moon a light therein, and made the sun a lamp? |
Arberry | and set the moon therein for a light and the sun for a lamp? |
Shakir | And made the moon therein a light, and made the sun a lamp? |
Free Minds | "And He made the moon to illuminate in them, and He made the sun to be a lit flame?" |
Qaribullah | setting in them the moon as a light and the sun as a lantern? |
Asad | and has set up within them the moon as a light [reflected] and set up the sun as a [radiant] lamp? |
Diyanet Vakfı | Onların içinde ayı bir nur kılmış, güneşi de bir çerağ yapmıştır. |
Diyanet | "Aralarında aya aydınlık vermiş ve güneşin ışık saçmasını sağlamıştır." |
Edip Yüksel | Ayı bunların içinde bir ışık, güneşi de bir lamba yaptı. |
Suat Yıldırım | Gökte Ay'ı bir nûr, Güneş’i ise lâmba yaptı. [10,5] |
Yaşar Nuri Öztürk | "Ve Ay'ı, bunlar içinde bir nur yaptı ve Güneş'i bir kandil haline getirdi." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve o göklerde, aya bir ışık vermiş ve güneşi de, her yanı aydınlatan bir çırağ olarak halk etmiştir. |
Ali Bulaç | "Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır." |
Süleyman Ateş | 'Ve Ayı bunların içinde nur yaptı. Güneşi de bir lamba yaptı.' |
Önceki [71:15]< >[71:17] Sonraki |