1. [70:24] | velleẕîne fî emvâlihim ḥaḳḳum ma`lûm. | والذين في أموالهم حق معلوم وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَّعْلُومٌ |
---|
Elmalılı | Onların mallarında belli bir hak vardır, |
Y. Ali | And those in whose wealth is a recognised right.
|
Words | | والذين - And those who| في - in| أموالهم - their wealth| حق - (is) a right| معلوم - known,| |
Pickthal | And in whose wealth there is a right acknowledged |
Arberry | those in whose wealth is a right known |
Shakir | And those in whose wealth there is a fixed portion. |
Free Minds | And those who set aside part of their wealth. |
Qaribullah | who, from their wealth is a known right |
Asad | and in whose possessions there is a due share, acknowledged [by them], |
Diyanet Vakfı | Mallarında, belli bir hak vardır, |
Diyanet | Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. |
Edip Yüksel | Paralarında bilinen bir pay (zekat) ayrılmıştır, |
Suat Yıldırım | Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Bunların mallarında belirli bir hak vardır: |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve öyle kişilerdir onlar ki mallarında malum bir hak var. |
Ali Bulaç | Ve onların mallarında belirli bir hak vardır: |
Süleyman Ateş | Onların mallarında belli bir hisse vardır: |
Önceki [70:23]< >[70:25] Sonraki |