1. [70:18] | veceme`a feev`â. | وجمع فأوعى وَجَمَعَ فَأَوْعَى |
---|
Elmalılı | Mal toplayıp kasada yığanı, |
Y. Ali | And collect (wealth) and hide it (from use)!
|
Words | | وجمع - And collected| فأوعى - and hoarded.| |
Pickthal | And hoarded (wealth) and withheld it. |
Arberry | who amassed and hoarded. |
Shakir | And amasses (wealth) then shuts it up. |
Free Minds | And who hoarded and counted. |
Qaribullah | and amassed (riches) and hoarded. |
Asad | and amass [wealth] and thereupon withhold [it from their fellow-men]. |
Diyanet Vakfı | (Servet) toplayıp yığan kimseyi!. |
Diyanet | Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır. |
Edip Yüksel | Toplayıp kasaya saklayanı. |
Suat Yıldırım | İmana sırtını dönüp haktan yüz çevireni, bir de servet toplayıp yığan ve hayırda harcamayanı o ateş kendine çağırır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Toplayıp kasada yığanı/depolayanı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve toplayıp biriktireni. |
Ali Bulaç | (Durmaksızın mal ve servet) Toplayıp bir yerde (üstüste) yığmakta olanı. |
Süleyman Ateş | (Mal) Toplayıp kasada yığanı! |
Önceki [70:17]< >[70:19] Sonraki |