1. [7:94] | vemâ erselnâ fî ḳaryetim min nebiyyin illâ eḫaẕnâ ehlehâ bilbe'sâi veḍḍarrâi le`allehüm yeḍḍarra`ûn. | وما أرسلنا في قرية من نبي إلا أخذنا أهلها بالبأساء والضراء لعلهم يضرعون وَمَا أَرْسَلْنَا فِي قَرْيَةٍ مِّن نَّبِيٍّ إِلاَّ أَخَذْنَا أَهْلَهَا بِالْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ لَعَلَّهُمْ يَضَّرَّعُونَ |
---|
Elmalılı | Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkınıyalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Y. Ali | Whenever We sent a prophet to a town, We took up its people in suffering and adversity, in order that they might learn humility.
|
Words | | وما - And not| أرسلنا - We sent| في - in| قرية - a city| من - any| نبي - Prophet| إلا - except| أخذنا - We seized| أهلها - its people| بالبأساء - with adversity| والضراء - and hardship,| لعلهم - so that they may| يضرعون - (become) humble.| |
Pickthal | And We sent no prophet unto any township but We did afflict its folk with tribulation and adversity that haply they might grow humble. |
Arberry | We have sent no Prophet to any city but that We seized its people with misery and hardship, that haply they might be humble; |
Shakir | And We did not send a prophet in a town but We overtook its people with distress and affliction in order that they might humble themselves. |
Free Minds | And We do not send a prophet to any town, except afterwards We would afflict its people with hardship and adversity that they may implore. |
Qaribullah | We sent no Prophet to a village but seized its inhabitants with misfortune and adversity in order that they might be humble in supplication. |
Asad | AND NEVER YET have We sent a prophet unto any community without trying its people with misfortune and hardship, so that they might humble themselves; |
Diyanet Vakfı | Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını, (peygambere baş kaldırdıklarından ötürü bize) yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Diyanet | Biz hangi kente (ülkeye) bir peygamber gönderdikse, ora halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, darlık ve sıkıntıya uğratmışızdır. |
Edip Yüksel | Her ne zaman bir ülkeye bir peygamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye halkını darlık ve sıkıntıya uğrattık. |
Suat Yıldırım | Biz hangi ülkeye peygamber gönderdiysek, (mutlaka ilkin oranın halkını, gafletten uyarsın,) Allah'a yönelip yalvarsınlar diye yoksulluğa, hastalık ve musîbetlere duçar ederiz. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz bir ülkeye bir peygamber gönderdiğimizde, onun halkını zorluk ve darlıkla mutlaka sıktık ki, sığınıp yakarsınlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Hiçbir şehre peygamber göndermedik ki oranın halkını, yola gelsinler de yalvarıp yakarsınlar diye can ve malca bir sıkıntıya, bir azaba uğratmayalım. |
Ali Bulaç | Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz. |
Süleyman Ateş | Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkını -yalvarıp yakarsınlar diye- mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Önceki [7:93]< >[7:95] Sonraki |