1. [7:93] | fetevellâ `anhüm veḳâle yâ ḳavmi leḳad eblagtüküm risâlâti rabbî veneṣaḥtü leküm. fekeyfe âsâ `alâ ḳavmin kâfirîn. | فتولى عنهم وقال يا قوم لقد أبلغتكم رسالات ربي ونصحت لكم فكيف آسى على قوم كافرين فَتَوَلَّى عَنْهُمْ وَقَالَ يَا قَوْمِ لَقَدْ أَبْلَغْتُكُمْ رِسَالاَتِ رَبِّي وَنَصَحْتُ لَكُمْ فَكَيْفَ آسَى عَلَى قَوْمٍ كَافِرِينَ |
---|
Elmalılı | (Şu'ayb) onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim! dedi, ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim, artık kâfir bir kavme nasıl acırım?" |
Y. Ali | So Shu'aib left them, saying: "O my people! I did indeed convey to you the messages for which I was sent by my Lord: I gave you good counsel, but how shall I lament over a people who refuse to believe!"
|
Words | | فتولى - So he turned away| عنهم - from them| وقال - and said,| يا - O| قوم - "O my people!| لقد - Verily,| أبلغتكم - I (have) conveyed to you| رسالات - (the) Messages| ربي - (of) my Lord| ونصحت - and advised| لكم - [to] you.| فكيف - So how could| آسى - I grieve| على - for| قوم - a people| كافرين - (who are) disbelievers?"| |
Pickthal | So he turned from them and said: O my people! I delivered my Lord's messages unto you and gave you good advice; then how can I sorrow for a people that rejected (truth)? |
Arberry | So he turned his back on them, and said, 'O my people, I have delivered to you the Messages of my Lord, and advised you sincerely; how should I grieve for a people of unbelievers?' |
Shakir | So he turned away from them and said: O my people! certainly I delivered to you the messages of my Lord and I gave you good advice; how shall I then be sorry for an unbelieving people? |
Free Minds | Thus he turned away from them, and said: "My people, I had delivered to you the messages of my Lord and advised you. How can I feel sorry over a rejecting people?" |
Qaribullah | He turned away from them saying: 'I conveyed to you, my nation, the messages of my Lord and advised you. How can I grieve for the unbelieving nation? ' |
Asad | And he turned away from them, and said: "O my people! Indeed, I delivered unto you my Sustainer's message and gave you good advice: how, then, could I mourn for people who have denied the truth?" |
Diyanet Vakfı | (Şuayb), onlardan yüz çevirdi ve (içinden) dedi ki: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kafir bir kavme nasıl acırım!" |
Diyanet | Şuayb onlardan döndü de, "Ey milletim! And olsun ki, Rabbimin sözlerini size bildirdim, öğüt verdim; inkarcı millet için niçin üzüleyim?" dedi. |
Edip Yüksel | Onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım, size Rabbimin mesajını ilettim, öğüt verdim. İnkarcı bir topluluğa nasıl acırım?" |
Suat Yıldırım | Gördüğü müthiş manzara karşısında Şuayb, yüzünü üzüntü ile öteye çevirip:“Zavallı halkım!” dedi, “ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ etmiştim, sizin iyiliğinize çalışmıştım, size öğütler vermiştim! Artık böyle nankör, böyle kâfir bir toplum için ne diye üzülüp kendimi harap edeyim!” |
Yaşar Nuri Öztürk | Şuayb onlardan yüzünü döndürdü de şöyle dedi: "Yemin olsun, ben size Rabbimin gönderdiklerini ilettim. Size öğüt verdim. Artık küfre batmış bir topluluğa nasıl acırım?" |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şuayb, onlardan yüz çevirdi de ey kavmim dedi, andolsun ki ben size Rabbimin bildirdiği haberleri tebliğ ettim ve öğüt verdim. Artık kafir bir kavme nasıl acıklanabilirim? |
Ali Bulaç | O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: "Ey kavmim andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Şimdi ben, inkara sapan bir topluluğa nasıl üzülebilirim?" |
Süleyman Ateş | (Şu'ayb), onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim dedi, ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt verdim, artık kafir bir kavme nasıl acırım?" |
Önceki [7:92]< >[7:94] Sonraki |