1. [7:183] | veümlî lehüm. inne keydî metîn. | وأملي لهم إن كيدي متين وَأُمْلِي لَهُمْ إِنَّ كَيْدِي مَتِينٌ |
---|
Elmalılı | Ayrıca ben onlara mühlet de veririm. Fakat benim tuzak kurup helâk edişim pek çetindir. |
Y. Ali | Respite will I grant unto them: for My scheme is strong (and unfailing).
|
Words | | وأملي - And I will give respite| لهم - to them.| إن - Indeed,| كيدي - My plan| متين - (is) firm.| |
Pickthal | I give them rein (for) lo! My scheme is strong. |
Arberry | and I respite them -- assuredly My guile is sure. |
Shakir | And I grant them respite; surely My scheme is effective. |
Free Minds | And I will encourage them, for My scheming is formidable. |
Qaribullah | and I respite them, My stratagem is firm. |
Asad | for, behold, though I may give them rein for a while. My subtle scheme is exceedingly firm! |
Diyanet Vakfı | Onlara mühlet veririm; (ama) benim cezam çetindir. |
Diyanet | Onlara mahsustan mühlet veririm, çünkü Benim düzenim çetindir. |
Edip Yüksel | Hatta onlara umut veririm. Planım çetindir. |
Suat Yıldırım | Ben onlara mühlet veririm; fakat vakti gelince Benim cezalandırmam pek kesin ve şiddetlidir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Süre tanıyorum onlara. Çünkü benim tuzağım pek yamandır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve ben onlara mühlet veririm, şüphe yok ki azabım pek şiddetlidir. |
Ali Bulaç | Onlara bir süre tanıyorum. Hiç şüphesiz Benim düzenim (cezalandırmam) sapasağlamdır. |
Süleyman Ateş | Onlara mühlet veriyorum, çünkü benim tuzağım sağlamdır. |
Önceki [7:182]< >[7:184] Sonraki |