Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  7 - Ar'afGörüntülenen ayet : 150 | 206 - Sure No: 7
Önceki [7:149]< >[7:151] Sonraki
1.
[7:150]
velemmâ race`a mûsâ ilâ ḳavmihî gaḍbâne esifen ḳâle bi'semâ ḫaleftümûnî mim ba`dî. e`aciltüm emra rabbiküm. veelḳa-l'elvâḥa veeḫaẕe bira'si eḫîhi yecürruhû ileyh. ḳâle-bne ümme inne-lḳavme-staḍ`afûnî vekâdû yaḳtülûnenî. felâ tüşmit biye-l'a`dâe velâ tec`alnî me`a-lḳavmi-żżâlimîn.ولما رجع موسى إلى قومه غضبان أسفا قال بئسما خلفتموني من بعدي أعجلتم أمر ربكم وألقى الألواح وأخذ برأس أخيه يجره إليه قال ابن أم إن القوم استضعفوني وكادوا يقتلونني فلا تشمت بي الأعداء ولا تجعلني مع القوم الظالمين
وَلَمَّا رَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ بِئْسَمَا خَلَفْتُمُونِي مِن بَعْدِيَ أَعَجِلْتُمْ أَمْرَ رَبِّكُمْ وَأَلْقَى الْأَلْوَاحَ وَأَخَذَ بِرَأْسِ أَخِيهِ يَجُرُّهُ إِلَيْهِ قَالَ ابْنَ أُمَّ إِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُونِي وَكَادُواْ يَقْتُلُونَنِي فَلاَ تُشْمِتْ بِيَ الْأَعْدَاءَ وَلاَ تَجْعَلْنِي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Elmalılı Musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Bana arkamdan ne kötü bir halef oldunuz! Rabbinizin emriyle dönüşümü beklemeden acele mi ettiniz?" Elindeki levhaları bıraktı ve kardeşi Harun'u başından tutarak kendine doğru çekmeye başladı. Harun, "Ey anamın oğlu!" dedi, "inan ki, bu kavim beni güçsüz buldu, az daha beni öldürüyorlardı, sen de bana böyle yaparak düşmanları sevindirme ve beni bu zalim kavimle bir tutma."
Y. AliWhen Moses came back to his people, angry and grieved, he said: "Evil it is that ye have done in my place in my absence: did ye make haste to bring on the judgment of your Lord?" He put down the tablets, seized his brother by (the hair of) his head, and dragged him to him. Aaron said: "Son of my mother! the people did indeed reckon me as naught, and went near to slaying me! Make not the enemies rejoice over my misfortune, nor count thou me amongst the people of sin."
 Words| ولما - And when| رجع - returned| موسى - Musa| إلى - to| قومه - his people -| غضبان - angry,| أسفا - and grieved,| قال - he said,| بئسما - "Evil is what| خلفتموني - you have done in my place| من - from| بعدي - after me.| أعجلتم - Were you impatient| أمر - (over the) matter| ربكم - (of) your Lord?"| وألقى - And he cast down| الألواح - the tablets| وأخذ - and seized| برأس - by head,| أخيه - his brother| يجره - dragging him| إليه - to himself.| قال - He said,| ابن - "O son| أم - (of) my mother!| إن - Indeed,| القوم - the people| استضعفوني - considered me weak| وكادوا - and were about to| يقتلونني - kill me.| فلا - So (let) not| تشمت - rejoice| بي - over me| الأعداء - the enemies,| ولا - and (do) not| تجعلني - place me| مع - with| القوم - the people| الظالمين - (who are) wrongdoing.|
PickthalAnd when Moses returned unto his people, angry and grieved, he said: Evil is that (course) which ye took after I had left you. Would ye hasten on the judgment of your Lord? And he cast down the tablets, and he seized his brother by the head, dragging him toward him. He said: Son of my mother! Lo! the folk did judge me weak and almost killed me. Oh, make not mine enemies to triumph over me and place me not among the evil-doers.
Arberry And when Moses returned to his people, angry and sorrowful, he said, 'Evilly have you done in my place, after me; what, have you outstripped your Lord's commandment?' And he cast down the Tablets, and laid hold of his brother's head, dragging him to him. He said, 'Son of my mother, surely the people have abased me, and well nigh slain me. Make not my enemies to gloat over me, and put me not among the people of the evildoers.
ShakirAnd when Musa returned to his people, wrathful (and) in violent grief, he said: Evil is it that you have done after me; did you turn away from the bidding of your Lord? And he threw down the tablets and seized his brother by the head, dragging him towards him. He said: Son of my mother! surely the people reckoned me weak and had well-nigh slain me, therefore make not the enemies to rejoice over me and count me not among the unjust people.
Free MindsAnd when Moses returned to his people, angry and grieved, he said: "Miserable is what you have done after I was gone; do you wish to hasten the action of your Lord?" And he cast down the tablets, and took his brother by his head dragging him towards him. He said: "Son of my mother, the people overpowered me and nearly killed me, so do not make the enemies rejoice over me, and do not make me with the wicked people."
Qaribullah And when Moses returned to his nation, angry and sorrowful, he said: 'Evil is what you have done in my absence! Would you hasten the retribution of your Lord? ' He threw down the Tablets, and seizing his brother by the head, dragged him towards him. 'Son of my mother, ' said (Aaron), 'the nation weakened me, and almost killed me. Do not let my enemies rejoice over me; do not number me among the harmdoers.'
AsadAnd when Moses returned to his people, full of wrath and sorrow, he exclaimed: "Vile is the course which you have followed in my absence! Have you forsaken your Sustainer's commandment?" And he threw down the tablets [of the Law], and seized his brother's head, dragging him towards himself. Cried Aaron: "O my mother's son! Behold, the people brought me low and almost slew me: so let not mine enemies rejoice at my affliction, and count me not among the evildoing folk!"
Diyanet VakfıMusa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine dönünce: "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini (beklemeyip) acele mi ettiniz?" dedi. Tevrat levhalarını yere attı ve kardeşinin (Harun'un) başını tutup kendine doğru çekmeye başladı. (Kardeşi): "Anam oğlu! Bu kavim beni cidden zayıf gördüler ve nerede ise beni öldüreceklerdi. Sen de düşmanları bana güldürme ve beni bu zalim kavimle beraber tutma!" dedi.
DiyanetMusa, milletine, kızgın ve üzgün olarak dönünce "Benim arkamdan ne kötü olmuşsunuz! Rabbinizin emrinin çabucak gelmesini mi istiyorsunuz?" dedi, levhaları attı ve kardeşinin başından tutup kendine doğru çekti. Harun: "Ey annem oğlu! Bu millet beni küçümsedi; az kalsın öldürüyorlardı. Bana, düşmanları sevindirecek şekilde davranma, beni bu zalim milletle bir sayma" dedi.
Edip YükselMusa, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış olarak halkına döndüğü zaman, "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız! Rabbinizin emrine dayanamadınız mı," dedi, levhaları yere attı, kardeşinin başını tutup kendine doğru çekti. (Kardeşi): "Anamın oğlu, dedi, bu halk benim zayıflığımdan yararlandı, nerdeyse beni öldüreceklerdi. Üzerime vararak düşmanı güldürme, beni bu zalim halkla bir tutma."
Suat YıldırımMûsâ pek öfkeli ve üzgün olarak halkına dönünce:“Benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini çarçabuk terk mi ettiniz!” dedi ve... levhaları yere bırakıverdi. Kardeşini başından tutup, kendisine doğru çekmeye başladı.Harun ise ona: “Ey annemin oğlu!” dedi: “İnan ki bu millet beni fena halde hırpaladı, nerdeyse beni linç edip öldüreceklerdi.Ne olur, düşmanlarımı üstüme güldürme, beni bu zalim milletle bir tutma!” {KM, Çıkış 32,1-5}
Yaşar Nuri ÖztürkMûsa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini bekleyemediniz mi?" Levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu. Kardeşi dedi ki: "Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Nerdeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürme. Beni şu zalim toplulukla bir tutma."
Abdulbaki GölpınarlıMusa, kızgın bir halde acıklanarak kavmine dönünce dedi ki: Benden sonra ne de kötü bir iş işlediniz, Rabbinizin vaadettiği müddet bitmeden acele mi ettiniz? Ve levihleri atıp kardeşinin saçından, sakalından tutarak kendisine doğru çekmeye başladı. Harun, anam oğlu dedi, bu kavim, gerçekten de aciz bıraktı beni, az kaldı ki öldürüyorlardı da, onun için bana bu harekette bulunup düşmanları sevindirme ve beni zulmeden kavimle beraber tutma.
Ali BulaçMusa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi.
Süleyman AteşMusa, kavmine kızgın ve üzgün bir halde dönünce: "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız? Rabbinizin emrini (beklemeyip) acele mi ettiniz?" dedi, levhaları yere attı ve kardeşinin başını tutup kendine doğru çekmeye başladı. (Kardeşi): "Anamın oğlu, dedi, bu insanlar beni hırpaladılar, az daha beni öldürüyorlardı. (Ne olur) düşmanları üstüme güldürme, beni bu zalim kavimle beraber tutma!"
Önceki [7:149]< >[7:151] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17