1. [69:21] | fehüve fî `îşetir râḍiyeh. | فهو في عيشة راضية فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَّاضِيَةٍ |
---|
Elmalılı | Artık o hoşnut bir hayattadır. |
Y. Ali | And he will be in a life of Bliss,
|
Words | | فهو - So he| في - (will be) in| عيشة - a life| راضية - pleasant,| |
Pickthal | Then he will be in blissful state |
Arberry | So he shall be in a pleasing life |
Shakir | So he shall be in a life of pleasure, |
Free Minds | So he shall be in a life, well-pleasing. |
Qaribullah | His shall be a pleasing life |
Asad | And so he will find himself in a happy state of life, |
Diyanet Vakfı | Artık o, hoşnut kalacağı bir hayat içindedir, |
Diyanet | Artık o, meyveleri sarkmış, yüksek bir bahçede, hoş bir yaşayış içindedir. |
Edip Yüksel | O mutlu bir yaşantı içindedir, |
Suat Yıldırım | O artık mutluluk veren bir yaşam içindedir. |
Yaşar Nuri Öztürk | Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Artık o, razı olduğu bir yaşayış, bir zevk içindedir. |
Ali Bulaç | Artık o, hoşnut bir yaşama içindedir. |
Süleyman Ateş | Artık o, memmun eden bir yaşam içindedir. |
Önceki [69:20]< >[69:22] Sonraki |