1. [69:11] | innâ lemmâ ṭaga-lmâü ḥamelnâküm fi-lcâriyeh. | إنا لما طغى الماء حملناكم في الجارية إِنَّا لَمَّا طَغَى الْمَاءُ حَمَلْنَاكُمْ فِي الْجَارِيَةِ |
---|
Elmalılı | Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide biz taşıdık. | Y. Ali | We, when the water (of Noah's Flood) overflowed beyond its limits, carried you (mankind), in the floating (Ark),
| Words | | إنا - Indeed, We| لما - when| طغى - overflowed| الماء - the water,| حملناكم - We carried you| في - in| الجارية - the sailing (ship).| | Pickthal | Lo! when the waters rose, We carried you upon the ship | Arberry | Lo, when the waters rose, We bore you in the running ship | Shakir | Surely We bore you up in the ship when the water rose high, | Free Minds | And when the water flooded, We carried you on the vessel. | Qaribullah | And when the waters rose (high) We carried you in the sailing (Ark), | Asad | [And] behold: when the waters [of Noah's flood] burst beyond all limits, it was We who caused you 6 to be borne [to safety] in that floating ark, | Diyanet Vakfı | Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık; | Diyanet | Su taştığı vakit, size bir ibret olmak üzere, anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır. | Edip Yüksel | Su taşınca sizi akıp giden (sal) üzerinde taşımıştık. | Suat Yıldırım | Unutmayın ki Nûh zamanında, sular taştığı vakit, sizi (varlığınıza vesile olan atalarınızı) emniyetli gemide Biz taşımıştık! Onu sizin için hem bir ibret vesilesi kılalım, hem de can kulağı ile dinleyip ders alanlar iyice bellesinler diye böyle yapmıştık. [36,41-42; 43,12-14; 16,14; 35,12] | Yaşar Nuri Öztürk | Su azıp köpürdüğünde, biz sizi o akıp gidende taşıdık, | Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki akıp giden gemide taşıdık sizi sular köpürüp coşunca. | Ali Bulaç | Gerçek şu ki, su taştığı zaman, o gemide Biz sizi taşıdık; | Süleyman Ateş | Su(lar) kabarınca biz sizi, akıp giden(gemi)de taşıdık. | Önceki [69:10]< >[69:12] Sonraki |
|