1. [6:104] | ḳad câeküm beṣâiru mir rabbiküm. femen ebṣara felinefsih. vemen `amiye fe`aleyhâ. vemâ ene `aleyküm biḥafîż. | قد جاءكم بصائر من ربكم فمن أبصر فلنفسه ومن عمي فعليها وما أنا عليكم بحفيظ قَدْ جَاءَكُم بَصَآئِرُ مِن رَّبِّكُمْ فَمَنْ أَبْصَرَ فَلِنَفْسِهِ وَمَنْ عَمِيَ فَعَلَيْهَا وَمَا أَنَاْ عَلَيْكُم بِحَفِيظٍ |
---|
Elmalılı | Muhakkak size Rabbinizden basiretler (kalb gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben sizin bekçiniz değilim! |
Y. Ali | "Now have come to you, from your Lord, proofs (to open your eyes): if any will see, it will be for (the good of) his own soul; if any will be blind, it will be to his own (harm): I am not (here) to watch over your doings."
|
Words | | قد - Verily,| جاءكم - has come to you| بصائر - enlightenment| من - from| ربكم - your Lord.| فمن - Then whoever| أبصر - sees,| فلنفسه - then (it is) for his soul,| ومن - and whoever| عمي - (is) blind| فعليها - then (it is) against himself.| وما - And not| أنا - (am) I| عليكم - over you| بحفيظ - a guardian.| |
Pickthal | Proofs have come unto you from your Lord, so whoso seeth, it is for his own good, and whoso is blind is blind to his own hurt. And I am not a keeper over you. |
Arberry | Clear proofs have come to you from your Lord. Whoso sees clearly, it is to his own gain, and whoso is blind, it is to his own loss; I am not a watcher over you. |
Shakir | Indeed there have come to you clear proofs from your Lord; whoever will therefore see, it is for his own soul and whoever will be blind, it shall be against himself and I am not a keeper over you. |
Free Minds | "Visible proofs have come to you from your Lord; so whoever can see, does so for himself, and whoever is blinded, does the same. I am not a watcher over you." |
Qaribullah | Clear proofs have come to you from your Lord. Whosoever sees clearly it is for himself, and whosoever is blind, it is against himself. I am not an overseer for you. |
Asad | Means of insight have now come unto you from your Sustainer [through this divine writ]. Whoever, therefore, chooses to see, does so for his own good; and whoever chooses to remain blind, does so to his own hurt. And [say unto the blind of heart]: "I am not your keeper." |
Diyanet Vakfı | (Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim. |
Diyanet | Doğrusu size Rabbiniz'den açık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin bekçiniz değilim. |
Edip Yüksel | Rabbinizden size aydınlatıcı bilgiler gelmiş bulunuyor. Kim görürse kendi yararına, kim körlük ederse kendi zararınadır. Ben üzerinize bekçi değilim. |
Suat Yıldırım | Rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmiştir.Artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de hakkı görmeyip batılı seçerse kendi aleyhinedir. (Sen de ki:) “Ben sizin üzerinizde bekçi değilim.” [22,46] |
Yaşar Nuri Öztürk | Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Şüphe yok ki Rabbinizden görgüler ihsan edildi size. Kim can gözünü açıp görürse faydası kendisine, kör olanın ziyanı da gene kendine ve ben, sizin üstünüze dikilmiş bir bekçi değilim. |
Ali Bulaç | Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde gözetleyici değilim. |
Süleyman Ateş | Doğrusu size Rabbinizden basiretler geldi. Artık kim (gerçeği) görürse yararı kendisine, kim de (gerçeğe karşı) kör olursa zararı kendisinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim. |
Önceki [6:103]< >[6:105] Sonraki |