1. [56:45] | innehüm kânû ḳable ẕâlike mütrafîn. | إنهم كانوا قبل ذلك مترفين إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَلِكَ مُتْرَفِينَ |
---|
Elmalılı | Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı. |
Y. Ali | For that they were wont to be indulged, before that, in wealth (and luxury),
|
Words | | إنهم - Indeed, they| كانوا - were| قبل - before| ذلك - that| مترفين - indulging in affluence.| |
Pickthal | Lo! heretofore they were effete with luxury |
Arberry | and before that they lived at ease, |
Shakir | Surely they were before that made to live in ease and plenty. |
Free Minds | They used to be indulged in luxury before this. |
Qaribullah | Before they lived at ease, |
Asad | For, behold, in times gone by they were wont to abandon themselves wholly to the pursuit of pleasures, [I.e., to the exclusion of all moral considerations. For the meaning of the term mutraf, see the second note on 11:116.] |
Diyanet Vakfı | Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı. |
Diyanet | Çünkü onlar, bundan önce, dünyada, nimet içinde bulunurlar iken, büyük günah işlemekte direnir dururlardı. |
Edip Yüksel | Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı. |
Suat Yıldırım | Çünkü onlar dünyada iken refah içinde şımarırlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk | Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bundan önce onlar, nimetler içindeydi. |
Ali Bulaç | Çünkü onlar, bundan önce varlık içinde şımartılmış olanlardı. |
Süleyman Ateş | Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı. |
Önceki [56:44]< >[56:46] Sonraki |