1. [53:44] | veennehû hüve emâte veaḥyâ. | وأنه هو أمات وأحيا وَأَنَّهُ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا |
---|
Elmalılı | Öldüren de dirilten de O'dur. |
Y. Ali | That it is He Who granteth Death and Life;
|
Words | | وأنه - And that He| هو - [He]| أمات - causes death| وأحيا - and gives life.| |
Pickthal | And that He it is Who giveth death and giveth life; |
Arberry | and that it is He who makes to die, and that makes to live, |
Shakir | And that He it is Who causes death and gives life- |
Free Minds | And He is the One who takes life and gives it. |
Qaribullah | and that it is He who causes to die, and causes to live |
Asad | and that it is He alone who deals death and grants life; |
Diyanet Vakfı | Öldüren de dirilten de O'dur. |
Diyanet | Doğrusu dirilten de öldüren de O'dur. |
Edip Yüksel | O'dur öldüren ve dirilten. |
Suat Yıldırım | Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan. [2,124; 16, 123; 35,18; 36,12; 9,105] |
Yaşar Nuri Öztürk | Hiç kuşkusuz, öldüren de O'dur, dirilten de... |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve şüphe yok ki odur öldüren ve dirilten. |
Ali Bulaç | Doğrusu, öldüren ve dirilten O'dur. |
Süleyman Ateş | Öldüren de O'dur, yaşatan da O'dur. |
Önceki [53:43]< >[53:45] Sonraki |