1. [53:34] | vea`ṭâ ḳalîlev veekdâ. | وأعطى قليلا وأكدى وَأَعْطَى قَلِيلًا وَأَكْدَى |
---|
Elmalılı | Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni? |
Y. Ali | Gives a little, then hardens (his heart)?
|
Words | | وأعطى - And gave| قليلا - a little,| وأكدى - and withheld?| |
Pickthal | And gave a little, then was grudging? |
Arberry | and gives a little, and then grudgingly? |
Shakir | And gives a little and (then) withholds. |
Free Minds | And he gave very little, then he stopped. |
Qaribullah | and gives a little, grudgingly? |
Asad | and gives so little [of himself for the good of his soul], and so grudgingly? [My rendering of the above two verses (together with the two interpolations between brackets) is based on Razi's convincing interpretation of this passage as a return to the theme touched upon in verses 29-30.] |
Diyanet Vakfı | Azıcık verip sonra vermemekte direneni? |
Diyanet | Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?" |
Edip Yüksel | Ender olarak ve pek az verdi. |
Suat Yıldırım | Azıcık verip de sonra cimrilik ederek vermeyene! |
Yaşar Nuri Öztürk | Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve az bir şey verip sonra kısanı, nekeslik edeni? |
Ali Bulaç | Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu. |
Süleyman Ateş | Azıcık verdi, gerisini elinde sıkı sıkı tuttu? |
Önceki [53:33]< >[53:35] Sonraki |