1. [52:38] | em lehüm süllemüy yestemi`ûne fîh. felye'ti müstemi`uhüm bisülṭânim mübîn. | أم لهم سلم يستمعون فيه فليأت مستمعهم بسلطان مبين أَمْ لَهُمْ سُلَّمٌ يَسْتَمِعُونَ فِيهِ فَلْيَأْتِ مُسْتَمِعُهُم بِسُلْطَانٍ مُّبِينٍ |
---|
Elmalılı | Yoksa kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsin. |
Y. Ali | Or have they a ladder, by which they can (climb up to heaven and) listen (to its secrets)? Then let (such a) listener of theirs produce a manifest proof.
|
Words | | أم - Or| لهم - for them| سلم - (is) a stairway,| يستمعون - they listen| فيه - therewith?| فليأت - Then let bring,| مستمعهم - their listener,| بسلطان - an authority| مبين - clear.| |
Pickthal | Or have they any stairway (unto heaven) by means of which they overhear (decrees). Then let their listener produce some warrant manifest! |
Arberry | Or have they a ladder whereon they listen? Then let any of them that has listened bring a clear authority. |
Shakir | Or have they the means by which they listen? Then let their listener bring a clear authority. |
Free Minds | Or do they have a stairway that enables them to listen? Then let their listeners show their proof. |
Qaribullah | Or, do they have a ladder on which they listen? Then let any of them that has listened bring a clear authority. |
Asad | Or have they a ladder by which they could [ascend to ultimate truths and] listen [to what is beyond the reach of human perception]? Let, then, any of them who have listened [to it] produce a manifest proof [of his knowledge]! |
Diyanet Vakfı | Yoksa onların, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsinler. |
Diyanet | Yoksa, üzerine çıkıp vahiy dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin. |
Edip Yüksel | Yoksa üzerine çıkıp (vahyi) dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyicileri açık bir delil getirsin. |
Suat Yıldırım | Yoksa onların yükselmelerini sağlayan bir merdivenleri, kuleleri var da o sayede mi göklerin haberlerini dinliyorlar? Öyleyse o haber dinleyenleri kim ise, meleklerin sözlerini dinlediğine dair kesin bir delil getirsin! |
Yaşar Nuri Öztürk | Yoksa onlara özgü bir merdiven var da onun üzerinde mi dinliyorlar? Eğer böyleyse, dinleyenleri açık bir kanıt getirsin. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yoksa merdivenleri var da gökten mi duyuyorlar? Öyleyse duyanları, apaçık bir delil göstersin. |
Ali Bulaç | Yoksa onların bir merdivenleri mi var (ki) onunla (yükselip en yüce makamda konuşulanları) dinliyorlar? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin. |
Süleyman Ateş | Yoksa onların, (göğe çıkıp meleklerin sözlerini ve onlara vahyedileni) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, (meleklerin sözlerini dinlediklerine) açık bir delil getirsin. |
Önceki [52:37]< >[52:39] Sonraki |