1. [51:35] | feaḫracnâ men kâne fîhâ mine-lmü'minîn. | فأخرجنا من كان فيها من المؤمنين فَأَخْرَجْنَا مَن كَانَ فِيهَا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ |
---|
Elmalılı | Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çıkardık. |
Y. Ali | Then We evacuated those of the Believers who were there,
|
Words | | فأخرجنا - Then We brought out| من - (those) who| كان - were| فيها - therein| من - of| المؤمنين - the believers.| |
Pickthal | Then we brought forth such believers as were there. |
Arberry | So We brought forth such believers as were in it, |
Shakir | Then We brought forth such as were therein of the believers. |
Free Minds | We then vacated from it all the believers. |
Qaribullah | So We brought the believers out of that they were in. |
Asad | And in the course of time [Lit., "And then", i.e., after the events described in 11:77 ff. and 15:61 ff.] We brought out [of Lot's city] such [few] believers as were there: |
Diyanet Vakfı | Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık. |
Diyanet | Bunun üzerine, suçlu milletin arasında bulunan müminleri çıkardık. |
Edip Yüksel | Sonra, orada inananlardan kim varsa çıkardık. |
Suat Yıldırım | Derken, oradaki müminleri şehirden çıkarma emrini verdik. |
Yaşar Nuri Öztürk | Orada, müminlerden kim varsa çıkardık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Derken, orada inananlardan kim varsa çıkarmıştık. |
Ali Bulaç | Bu arada, mü'minlerden orda kim varsa çıkardık. |
Süleyman Ateş | Orada bulunan mü'minleri çıkardık. |
Önceki [51:34]< >[51:36] Sonraki |