1. [51:32] | ḳâlû innâ ürsilnâ ilâ ḳavmim mücrimîn. | قالوا إنا أرسلنا إلى قوم مجرمين قَالُوا إِنَّا أُرْسِلْنَا إِلَى قَوْمٍ مُّجْرِمِينَ |
---|
Elmalılı | Onlar: "Gerçekten biz günahkâr bir kavim (olan Lût kavmine) gönderildik. |
Y. Ali | They said, "We have been sent to a people (deep) in sin;-
|
Words | | قالوا - They said,| إنا - "Indeed, we| أرسلنا - [we] have been sent| إلى - to| قوم - a people| مجرمين - criminal,| |
Pickthal | They said: Lo! we are sent unto a guilty folk, |
Arberry | They said, 'We have been sent to a people of sinners, |
Shakir | They said: Surely we are sent to a guilty people, |
Free Minds | They said: "We have been sent to a criminal people." |
Qaribullah | They replied: 'We are sent to a sinful nation, |
Asad | They answered: "Behold, we have been sent unto a people lost in sin, [I.e., Lot's people.] |
Diyanet Vakfı | "Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik." |
Diyanet | Elçiler: "Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik" dediler. |
Edip Yüksel | Dediler ki, "Biz suçlu bir topluluğa gönderildik." |
Suat Yıldırım | “Biz” dediler, “Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik.” |
Yaşar Nuri Öztürk | Dediler: "Biz, suçlulardan oluşan bir topluma gönderildik." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar, şüphe yok ki biz demişlerdi, mücrim bir topluluğa gönderildik. |
Ali Bulaç | "Doğrusu biz, suçlu-günahkar bir kavme gönderildik" dediler. |
Süleyman Ateş | Dediler: "Biz suçlu bir kavme gönderildik." |
Önceki [51:31]< >[51:33] Sonraki |