1. [40:71] | iẕi-l'aglâlü fî a`nâḳihim vesselâsil. yüsḥabûn. | إذ الأغلال في أعناقهم والسلاسل يسحبون إِذِ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَالسَّلَاسِلُ يُسْحَبُونَ |
---|
Elmalılı | O zaman boyunlarında halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir. |
Y. Ali | When the yokes (shall be) round their necks, and the chains; they shall be dragged along-
|
Words | | إذ - When| الأغلال - the iron collars| في - (will be) around| أعناقهم - their necks| والسلاسل - and the chains,| يسحبون - they will be dragged,| |
Pickthal | When carcans are about their necks and chains. They are dragged |
Arberry | When the fetters and chains are on their necks, and they dragged |
Shakir | When the fetters and the chains shall be on their necks; they shall be dragged |
Free Minds | When the collars will be around their necks and in chains they will be dragged off. |
Qaribullah | When the fetters and chains are round their necks they shall be dragged |
Asad | when they shall have to carry the shackles and chains [of their own making] around their necks, [For an explanation of the allegory of "shackles" and "chains", see note on 13:5, note on the last but one sentence of 34:33, and notes on 36:8.] |
Diyanet Vakfı | O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde, sürüklenecekler, |
Diyanet | Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. |
Edip Yüksel | Boyunlarında prangalar ve zincirlerle sürüklenecekler. |
Suat Yıldırım | Boyunlarında demir halkalar, ayaklarında zincirler olarak önce kaynar suya sürüklenecek, sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklardır. [56,41-44] |
Yaşar Nuri Öztürk | O zaman, boyunlarında bukağılar, zincirler, sürüklenecekler, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Boyunlarına demirden laleler ve zincirler takılıp sürüklendikleri zaman. |
Ali Bulaç | Boyunlarında demir-halkalar ve (ayaklarında) zincirler olduğu halde sürüklenecekler; |
Süleyman Ateş | Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürüklenceklerdir: |
Önceki [40:70]< >[40:72] Sonraki |