Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  39 - ZümerGörüntülenen ayet : 49 | 75 - Sure No: 39
Önceki [39:48]< >[39:50] Sonraki
1.
[39:49]
feiẕâ messe-l'insâne ḍurrun de`ânâ. ŝümme iẕâ ḫavvelnâhü ni`metem minnâ ḳâle innemâ ûtîtühû `alâ `ilm. bel hiye fitnetüv velâkinne ekŝerahüm lâ ya`lemûn.فإذا مس الإنسان ضر دعانا ثم إذا خولناه نعمة منا قال إنما أوتيته على علم بل هي فتنة ولكن أكثرهم لا يعلمون
فَإِذَا مَسَّ الْإِنسَانَ ضُرٌّ دَعَانَا ثُمَّ إِذَا خَوَّلْنَاهُ نِعْمَةً مِّنَّا قَالَ إِنَّمَا أُوتِيتُهُ عَلَى عِلْمٍ بَلْ هِيَ فِتْنَةٌ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
Elmalılı Fakat insana bir sıkıntı dokunuverince bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimiz zaman da: "O bana bir bilgi üzerine verildi." der. Belki bu bir imtihandır, fakat pek çokları bilmezler.
Y. AliNow, when trouble touches man, he cries to Us: But when We bestow a favour upon him as from Ourselves, he says, "This has been given to me because of a certain knowledge (I have)!" Nay, but this is but a trial, but most of them understand not!
 Words| فإذا - So when| مس - touches| الإنسان - [the] man| ضر - adversity,| دعانا - he calls upon Us;| ثم - then| إذا - when| خولناه - We bestow (on) him| نعمة - a favor| منا - from Us,| قال - he says,| إنما - "Only,| أوتيته - I have been given it| على - for| علم - knowledge."| بل - Nay,| هي - it| فتنة - (is) a trial,| ولكن - but| أكثرهم - most of them| لا - (do) not| يعلمون - know.|
PickthalNow when hurt toucheth a man he crieth unto Us, and afterward when We have granted him a boon from Us, he saith: Only by force of knowledge I obtained it. Nay, but it is a test. But most of them know not.
Arberry When some affliction visits a man, he calls unto Us; then, when We confer on him a blessing from Us, he says, 'I was given it only because of a knowledge.' Nay, it is a trial, but most of them do not know it.
ShakirSo when harm afflicts a man he calls upon Us; then, when We give him a favor from Us, he says: I have been given it only by means of knowledge. Nay, it is a trial, but most of them do not know.
Free MindsSo when the human is touched by adversity, he implores Us, then when We bestow a blessing upon him, he says: "I attained this because of knowledge I had!" Indeed, it is a test, but most of them do not know.
Qaribullah When an affliction befalls a human he calls upon Us, but when We confer Our Favor on him, he says: 'I have only been given it on account of knowledge. ' Rather, it is but a trial, yet most do not know.
AsadNOW [thus it is:] when affliction befalls man, he cries out unto Us for help; but when We bestow upon him a boon by Our grace, he says [to himself], "I have been given [all] this by virtue of [my own] wisdom!" [Lit., "knowledge" - i.e., "my prosperity is due to my own ability and shrewdness": see the first sentence of 28:78 and the corresponding note. But whereas there this "saying" or thought is attributed to the legendary Qarun, in the present instance - which is by far the earlier in the chronology of Quranic revelation - it is said to be characteristic of man as such (see, e.g., 7:189-190, where this tendency is referred to in connection with the experience of parenthood).] Nay, this [bestowal of grace] is a trial: but most of them understand it not!
Diyanet Vakfıİnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, "Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler.
Diyanetİnsanın başına bir sıkıntı gelince Bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimiz zaman: "Bu bana bilgimden dolayı verilmiştir" der. Hayır; o bir imtihandır, fakat çokları bilmezler.
Edip Yükselİnsana bir kötülük dokunduğu zaman bizi çağırır; ancak ona bir nimet verdiğimiz zaman ise: "Bu, bana bilgimden dolayı verilmiştir," der. Aslında o bir testtir, ne var ki çokları bilmez
Suat Yıldırımİnsanın başı derde girdi mi Biz'e yalvarır, ama sonra ona tarafımızdan nimet verince: “Ben bilgi ve becerim sayesinde bu serveti elde ettim” der.Hayır! Bu bir imtihandır, ama çokları bunu anlamazlar. [28,76-78; 34,35]
Yaşar Nuri Öztürkİnsana bir zorluk/zarar dokunduğunda bize yalvarır-yakarır; sonra ona bizden bir nimet lütfettiğimizde şöyle der: "Bu bir ilim sayesinde verildi bana!" Hayır, öyle değil; o bir fitnedir ama onların çokları bilmiyorlar.
Abdulbaki Gölpınarlıİnsana bir zarar geldi mi bizi çağırır, sonra katımızdan bir nimet verdik mi ona, der ki: Bana bu nimet, bilgim yüzünden verilmiştir; hayır, o bir sınamadır ve fakat çoğu bilmez.
Ali Bulaçİnsana bir zarar dokunduğu zaman, Bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki: "Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi." Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.
Süleyman Ateşİnsana bir zarar dokunduğu zaman bize du'a eder. Sonra, ona bizden bir ni'met verdiğimiz vakit; "Bu, (benim) bilgi(m) sayesinde bana verildi" der. Hayır, o bir imtihandır, fakat çokları bilmiyorlar.
Önceki [39:48]< >[39:50] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17