Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  39 - ZümerGörüntülenen ayet : 27 | 75 - Sure No: 39
Önceki [39:26]< >[39:28] Sonraki
1.
[39:27]
veleḳad ḍarabnâ linnâsi fî hâẕe-lḳur'âni min külli meŝelil le`allehüm yeteẕekkerûn.ولقد ضربنا للناس في هذا القرآن من كل مثل لعلهم يتذكرون
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ لَّعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Elmalılı Yemin ederim ki, bu Kur'ân'da insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. Gerek ki iyi düşünsünler.
Y. AliWe have put forth for men, in this Qur'an every kind of Parable, in order that they may receive admonition.
 Words| ولقد - And indeed,| ضربنا - We have set forth| للناس - for people| في - in| هذا - this| القرآن - Quran| من - of| كل - every| مثل - example| لعلهم - so that they may| يتذكرون - take heed.|
PickthalAnd verily We have coined for mankind in this Qur'an all kinds of similitudes, that haply they may reflect;
Arberry Indeed We have struck for the people in this Koran every manner of similitude; haply they will remember;
ShakirAnd certainly We have set forth to men in this Quran similitudes of every sort that they may mind.
Free MindsAnd We have cited for the people in this Quran from every example, that they may take heed.
Qaribullah Indeed, We have struck of every manner of parable for mankind in this Koran in order that they will remember.
AsadTHUS, INDEED, have We propounded unto men all kinds of parables in this Quran, so that they might bethink themselves; [As in many other passages of the Quran, the use of the term "parable" (mathal) immediately or shortly after a description of men's condition - whether good or bad - in the hereafter is meant to remind us that all such descriptions relate to something that is "beyond the reach of a created being's perception" (al-ghayb), and cannot, therefore, be conveyed to man otherwise than by means of allegories or parables expressed in terms of human experience and therefore accessible, in a general sense, to human imagination.] [and We have revealed it]
Diyanet VakfıAndolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara. her türlü misali verdik.
DiyanetBiz bu Kuran'da insanlara her türlü misali, belki öğüt alırlar diye, and olsun ki verdik.
Edip YükselBiz bu Kuran'da, insanlara, her türlü örneği verdik ki öğüt alsınlar
Suat YıldırımGerçekten Biz, insanlar düşünüp akıllarını başlarına alsınlar diye bu Kur'ân’da, her türlüsünden temsiller getirdik. [30,28; 29,43; 18,54]
Yaşar Nuri ÖztürkYemin olsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.
Abdulbaki GölpınarlıÖğüt ve ibret alsınlar diye biz, andolsun ki, bu Kur'an'da her çeşit örnek getirmedeyiz insanlara.
Ali BulaçAndolsun, Biz bu Kur'an'da, belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik.
Süleyman AteşAndolsun biz, bu Kur'an'da insanlara, öğüt almaları için her temsili anlattık.
Önceki [39:26]< >[39:28] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17