1. [38:6] | venṭaleḳa-lmeleü minhüm eni-mşû vaṣbirû `alâ âlihetiküm. inne hâẕâ leşey'üy yürâd. | وانطلق الملأ منهم أن امشوا واصبروا على آلهتكم إن هذا لشيء يراد وَانْطَلَقَ الْمَلَأُ مِنْهُمْ أَنِ امْشُوا وَاصْبِرُوا عَلَى آلِهَتِكُمْ إِنَّ هَذَا لَشَيْءٌ يُرَادُ |
---|
Elmalılı | İçlerinden ileri gelenler fırladılar ve dediler ki: "İlâhlarınız üzerinde sabır ve sebat edin. Bu, gerçekten arzu edilen bir murad!" | Y. Ali | And the leader among them go away (impatiently), (saying), "Walk ye away, and remain constant to your gods! For this is truly a thing designed (against you)!
| Words | | وانطلق - And went forth| الملأ - the chiefs| منهم - among them| أن - that,| امشوا - "Continue,| واصبروا - and be patient| على - over| آلهتكم - your gods.| إن - Indeed,| هذا - this| لشيء - (is) certainly a thing| يراد - intended.| | Pickthal | The chiefs among them go about, exhorting: Go and be staunch to your gods! Lo! this is a thing designed. | Arberry | And the Council of them depart, saying 'Go! Be steadfast to your gods; this is a thing to be desired. | Shakir | And the chief persons of them break forth, saying: Go and steadily adhere to your gods; this is most surely a thing sought after. | Free Minds | And the leaders among them went out: "Walk away, and remain patient to your gods. This thing can be turned back." | Qaribullah | Their assembly left (saying): 'Go, and be patient to your gods, this is something to be desired. | Asad | And their leaders launch forth [thus]: "Go ahead, and hold steadfastly onto your deities: this, behold, is the only thing to do! [Lit., "a thing desired" or "to be desired", i.e., a sensible course of action.] | Diyanet Vakfı | Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. | Diyanet | Onlardan ileri gelenler: "Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Başka dinde de bunu işitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?" dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan şüphededirler. Hayır, azabımızı henüz tatmamışlardır. | Edip Yüksel | Onların liderleri öne fırladılar, "Yürüyün, tanrılarınıza bağlı kalın. Sizden istenen sadece budur." | Suat Yıldırım | İçlerinden önde gelen eşraf takımı derhal harekete geçip “Hâla mı duruyorsunuz, kalkın yürüyüp gösteri yapın ve ilahlarınız konusunda direnip dayanacağınızı ilan edin! Bu, cidden yapılması gerken bir şeydir!” dediler. | Yaşar Nuri Öztürk | İçlerinden kodaman bir grup öne çıktı: "Haydi, yürüyün! İlahlarınıza sahip çıkmada kararlı davranın! Gerçek şu ki, istenip beklenen şey budur." | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve ileri gelenlerinden.bir kısmı, kalkıp gitmiş ve yürüyün demiştir ve dayanın mabutlarınıza kulluk etmede; şüphe yok ki istenen şey de budur elbet. | Ali Bulaç | Onlardan önde gelen bir grup: "Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) kararlı olun; çünkü asıl istenen budur" diye çekip gitti. | Süleyman Ateş | Onlardan bir grup fırladı: "Yürüyün tanrılarınıza bağlı kalın. Çünkü bu, arzu edilen bir şeydir." | Önceki [38:5]< >[38:7] Sonraki |
|